Kentte haziran ayında başlayan hasatta büyük emeklerle toplanan binlerce ton kaynak tuzu, iç piyasanın yanı sıra birçok ülkeye de ihraç ediliyor.
Kentte yöresel ürünlerin tamamında kaynak tuzu kullanıldığını belirten Şeker, "Pastırma, sucuk, fırında kelle ve diğer ürünlerimizde Sivas kaynak tuzu kullanıyoruz. Haliyle bu kaynak tuzunu özel kılmak ve kayıt altına almak için Ticaret Borsası ile çalışma başlattık. Bu kapsamda Sivas kaynak tuzunun coğrafi işaret başvurusunu yaptık." dedi.
"Çok özel bir tuz"
Diğer kaynak tuzlarından farklı olarak Sivas kaynak tuzunun 84 mineral içerdiğine dikkati çeken Şeker, "Serbest radikal oranı, yani vücudumuzda kullanılabilirlik oranı çok olduğu için çok özel bir tuz. Sivas kaynak tuzunu kullanan insanlarımızın tansiyon veya böbrek problemleri gibi şeylerle karşı karşıya kalmayacağı kanıtlanmıştır. Haliyle tuzun daha çok tüketimi, tanıtılması ve kayıt altına alınması için uğraşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Şeker, coğrafi işaret başvurusunun kabul edilmesinin ardından televizyon programlarında ve akabinde çeşitli formlarda kaynak tuzlarının sağlığa faydasını anlatmak için sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştireceklerini dile getirdi.
Yılmaz, "Türkiye'nin diğer bölgelerinde üretilen hiçbir tuza benzemiyor. Mineral yapısı, doğal üretimi ve lezzeti açısından bulunmaz nitelikte." diye konuştu.
Tuzlada kil üzerine taş çakma ile yapılmış doğal havuzlarda üretim yaptıklarını kaydeden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tuzluluk 16 derece ile başlıyor, 25 dereceden sonra da tuz oluşmaya başlıyor. Tamamıyla doğal bir süreç geçiriyor. Sivas'ın birçok lezzetinde köftesinden etli ekmeğine, madımak yemeğinden dal turşusuna kadar her birinin içerisinde bu tuz var. Sivas'ın tuzunun olduğu yerde de her zaman lezzet var. Bunu diğer illerde yapılan Sivas Tanıtım Günleri'nde yabancılar da söylüyor. Sivas'ın tuzunun tadını biz hiçbir yörede bulamıyoruz."