Maliye Bakanı Naci Ağbal, 14 şeker fabrikasının özelleştirilmelerine yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Ağbal, “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde, diğerlerinden farklı olarak adeta bir ‘sosyal özelleştirme’ yaklaşımıyla sözleşmelere hem çalışanlarımızın, hem üreticilerin hakkını güvence altına alan hükümler koyduk” dedi. Ağbal, Maliye Bakanı olduğu andan itibaren şeker fabrikalarıyla ilgili yoğun bir çalışma gerçekleştirdiklerini, bizzat kendisinin farklı illerdeki bu fabrikaları ziyaret ettiğini söyledi.
TAM GÜVENCE
Ağbal, şeker fabrikaları özelleştirmesinde üreticilerin haklarının ve kazanımlarının korunması ve ileriye dönük olarak bu üretimin devam ettirilmesinin önemli ve ana başlıklardan biri olduğunu vurgulayarak, fabrikalarda çalışan işçilerin çalışma koşulları, haklarının korunması ve güvence altına alınmasının da ikinci önemli başlık olduğunu dile getirdi. Bakan Ağbal, “Özelleştirmeye çıktığımız fabrikalar dışında şeker fabrikalarının yüzde 20 düzeyinde bir pazar payı yine kalacak” değerlendirmesinde bulundu.
MEMURA İSTİHDAM HAKKI
Çalışanların haklarını korumak için özel hükümler getirdiklerini vurgulayan Ağbal, bu fabrikalarda çalışan memurlara diledikleri takdirde Türkşeker’e ait diğer fabrikalarda çalışmanın yanı sıra isterlerse tüm özlük haklarını da ödeyerek diğer kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam hakkı getirdiklerini söyledi. Maliye Bakanı Ağbal, şu anda geçici işçiler için sözleşme süresinin 6 ay olduğuna, ilgili hükümler çerçevesinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 12 ay boyunca çalışabileceklerine dikkat çekti.
ANLAŞMALAR 5 YIL GEÇERLİ
Üreticilerle ilgili de koruyucu hükümler getirdiklerinin altını çizen Ağbal, fabrika özelleştikten sonraki 5 yıl boyunca Türkşeker’in yaptığı bütün mevcut kota anlaşmalarının geçerli olacağını, yatırımcıların anlaşmalı üreticilerin şeker pancarını almak durumunda olduğunu bildirdi. Üretimin devamlılığını ve zorunluluğunu getirecek hükümleri şartnamelere koyduklarını anlatan Ağbal, “Bugün Türkşeker’in kotası neyse aynı seviyedeki üretimi özel sektör eliyle devam ettirmiş oluyoruz. Bu modele göre özel sektör bir şekilde ‘Bunu ben kullanmayacağım’ derse kendi zararına olur.”
‘REZİDANS HABERİ’ UYDURMA
Bu arada Maliye Bakanlığı’nca, Türkşeker’e ait olan ve Tekirdağ’da imar planı yapılan arazinin, Alpullu Şeker Fabrikası’nın satışıyla ilgili ihale kapsamında yer almadığı bildirildi. Açıklamada, bir gazetede ‘İmar planına itiraz etme hakkı yok’, ‘Şeker fabrikasına rezidans’ başlıklarıyla bir haber yayımlandığı hatırlatılarak, haberin kamuoyunda yanlış anlaşılmaya sebep olmaması için bilgilendirme yapılmasının zaruri görüldüğü belirtilerek, “Haber tamamen yalan ve uydurmadır”
denildi.
Kimse ‘rant’ diyemez!
Eleştirilere de yanıt veren Ağbal, “Baştan beri dile getirilen ‘Arsası için fabrikayı alacak, üretimi durduracak, arsasına plan yapacak’ söylemleri gerçeği yansıtmıyor. Kimse Türkşeker fabrikalarıyla ilgili ‘Arsadan rant elde edilebilecek’ diye bir argümanda bulunamaz” ifadelerini kullandı.
Yerel yatırımcı için düşük teminat
Ağbal, fabrikalara yerel yatırımcılardan da daha fazla talep gelebilmesi için geçici teminat tutarlarını düşük tuttuklarını belirterek, şu çağrıyı yaptı:
‘DESTEK OLUN’ ÇAĞRISI
“İstiyorum ki üretici birliklerimiz, şehirlerdeki yatırımcılarımız gelsin. Birlikte konsorsiyum oluşturup, buralara destek olsunlar” çağrısında bulundu. Tüm çekinceleri ve tereddüt oluşturan konuları belirlediklerini anlatan Bakan Ağbal, her birine çare olabilecek önerileri geliştirdiklerini ve ondan sonra yola çıktıklarını bildirdi.