Röportaj: Yasemin İLAN
Türk televizyonlarının ünlü komedyeni Şafak Sezer, meslek hayatının en ciddi röportajını verdi. Akşam Gazetesi'nden Yasemin İlan, ünlü komedyen ile içinde mizah olmayan bir röportaj gerçekleştirdi. 26 yıl önce 'İner Misin Çıkar Mısın' adlı yarışma programıyla izleyici karşısına çıkıp ardından peş peşe önemli dizi ve filmlere imza atan usta oyuncu "Dünyaya gelme amacımın güldürmek olduğunu düşünüyorum" dedi. "Peki siz mutlu musunuz? Sizin hayatınızdan bir film çıkar mı?" sorusuna karşılık "Benim hayatımdan komedi çıkmaz. Gülünecek bir hayatım yok. Ben güldürmek için doğmuşum ama 'Sen de gülüyor musun?' dersen çok açık konuşacağım; hayır! Hiç keyifli bir hayatım yok" şeklinde itirafta bulundu.
YALNIZLIK VE KARANLIĞI SEVMİYORUM
Pandemi sürecinin herkes gibi kendisini de yalnızlığa ittiğini söyleyen Şafak Sezer, "Bir tek evin içinde mutluyum, ufak tefek tatlı atışmalarla hayatımız geçiyor. Eşim ve iki kızımla evde huzurluyum" şeklinde konuştu. Kalabalık bir ailede büyüdüğü için her zaman evde misafirlerinin olmasını istediğini, dostluğa önem verdiğini söyleyen ünlü oyuncu "Yalnızlığı ve karanlığı sevmiyorum" dedi.
TÜRKİYE'DE KOMEDİ YAPILMIYOR
Günümüzde komedi türünde film ve dizi yapılmamasından yana dert yanan Şafak Sezer şunları dile getirdi; "Ekranlarda dönem dizilerine ağırlık verildiği bir süreçteyiz. Yurtdışında bu diziler daha çok izleniyor diye yapımcılar bunu tercih ediyor. Aslında mizah da ciddi bir iştir. Bir ciddiyeti güldürerek anlatmaktır. Aslında dikkat ederseniz benim yer aldığım bütün filmler ciddi konulardı ama içinde Aydemir Akbaş ve ben olunca insanlar buna güldü. Kolpaçino'da evini yapımcılara film çekimleri için kiralayan bir adamın ceset taşıyan hikayesini anlattık. İnsanlar buna güldü. Aydemir abi Sabri'yi canlandırınca, ben saçımı kırmızıya boyatıp peltek konuşunca komik geldi, ciddi karakterler oynasaydı film bambaşka bir boyut kazanırdı. Ama izleyici bize güldü. Asıl başarı ciddi bir işi mizah olarak anlatabilmektir, onu da biz beceriyoruz."
FENOMENDEN DE, MANKENDEN DE OYUNCU OLUR
Sosyal medya sayesinde adını duyurup sonra oyuncu olan gençleri takdir ettiğini söyleyen Şafak Sezer "Sosyal medyayı doğru kullanmayı başarıp, bu sayede şöhret olan yetenekli kişiler var. Fenomenden oyuncu olur mu diye soruyorlar, 'bal gibi de olur!' Eskiden tartışıyorlardı 'Mankenden oyuncu olur mu?' Tabii ki olur, neden olmasın? Ben çocukluk arkadaşlarımı bile oyuncu yaptım, ne olacak. Sinemada fenomenler de bilet kestirtip, oraya seyirci getirtebiliyorsa başarmış demektir." diye konuştu.
SOSYAL MEDYA KÖPEĞİ ASLAN YAPIYOR
Sosyal medyanın kabak tadı vermeye başladığını söyleyen Şafak Sezer "Öyle insanlar var ki düşünmeden yazıp çiziyorlar. Ünlülere söyledikleri sözlerin yarısını kendisine hatta kendisine değil bir akrabasına yazsalar vallahi hüngür hüngür ağlar. Fakat öyle bir mecra ki bu tür yanlış kullanımlar yüzünden orada köpekler aslan, aslanlar köpek oluyor. Bir anda yerin dibine batırıyorlar insanları. 10 yıl önce yediğin yemeği sunuyorlar önüne, 20 yıl önceki fotoğrafların çıkıyor karşına ve bununla eğlenenler var" dedi.
BÖBREĞİNİ SATILIĞA ÇIKARAN ADAMI BULDUM
Sosyal medyada böbreğini satılığa çıkardığını söyleyerek kendisine mesaj atan bir kişiye yardımcı olmak için onu bulduğunu söyleyen Şafak Sezer, "O kişi için üzüldüm ve arkadaşlarımdan iş vermeleri için ricada bulundum. Bu yardım isteyen sözde böbreğini satmaya kalkışan arkadaşı sigortalı işe başlattık. Birinci günün akşamı kaçtı. Çünkü kolay yoldan para kazanmak tatlı geliyor, çalışmak istemiyorlar. Sosyal medyada bir de böyle duygu sömürüsü yapanlar var" dedi.
BİR BÖLÜM OYNAYIP DELİRENLER VAR
Sektöre yeni isimler kazandırmayı çok sevdiğini söyleyen Şafak Sezer "Mesleğe yeni başlayanların heyecanına ortak olmayı seviyorum tabii bozulmadıkları sürece! Çünkü bazen bir film sonra seni tanımıyorlar. Türk sinemasında böyle bir sorun var gerçekten de bir bölüm sonra delirip şaşıranlar da görüyorsun ama akıllı uslu olup ömür boyu arkadaş olduklarımız da oluyor. Benimkiler 20-22 yıllık dostluğum olan kişiler. Bir film ya da dizi çekeceğimiz zaman dostlarımın da rol alması için öneride bulunuyorum yapımcıya kabul ederse dahil ediyoruz" dedi.
İLK MESLEĞİ PALYAÇOLUKTU
Ankara Çinçin'den İstanbul'a gelerek bir başarı hikayesine imza atan Şafak Sezer İstanbul'daki ilk yıllarında Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde palyaçoluk yaptığını anlattı. Ünlü komedyen 'Anadolu Yakası'nda bir alışveriş merkezinde palyaçoluk ve sihirbazlık yapıyordum. Kukla oynatıyor, Karagöz Hacivat gösterileri yapıyordum. Sonra Çocuk Tiyatrosu'nun başına geçtim. Askerdeyken taklit yeteneğimi bilen bir komutanım İner Misin Çıkar Mısın yarışmasına katılmamı istedi. O yarışmada birinci olduktan sonra hayatım değişti" dedi. Usta oyuncu 2009 yılında vizyona giren 'Kadri'nin götürdüğü yere git' adlı filmde de palyaçoyu canlandırmıştı. O günlerde verdiği bir röportajda "Palyaçoların içleri kan ağlasa bile yüzleri güler. Hep hüzünlü bir tarafları var gibi gelir bana" demişti.