Güvenlik güçlerinin PKK/KCK silahlı terör örgütünün kırsal alanında faaliyet yürüten örgüt mensuplarına yönelik yapılan geri getirme/ikna çalışmaları aralıksız devam ediyor. 23 Temmuz 2019 günü Van Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlükleri görevlilerince yapılan çalışmalar sonucunda ismi açıklanmayan 1 bölücü terör örgütü (BTÖ) mensubu, Saray ilçesindeki Kapıköy Sınır Kapısı’nda teçhizatsız olarak teslim oldu. Teröristle yapılan mülakatta, örgüte 2017 yılında katıldığı, katılım sürecinde örgüt içerisinde özgürlük ve kadın - erkek eşitliğinin olduğu, kimsenin haksızlığa uğramadığı, örgütün son derece adaletli davrandığı, örgütün Irak ve İran ülkelerinde barınma imkânı hatta evlerinin olduğu, örgüt içinde bulunan insanların 3-4 yıl içerisinde ev veya mülkiyet sahibi olacağı gibi söylemlerden ötürü örgüte katılım sağladığını söyledi.
Ancak örgüt içerisinde; barınma alanlarının el yapımı veya doğal mağaralardan oluştuğunu, temizlik ve yaşam gibi dâhil malzemelerinden yoksun yaşadıklarını dile getiren örgüt mensubu, PKK içerisinde kaçmak isteyen ve ailesine dönmek isteyen çok sayıda örgüt mensubu olduğunu, bunun da başlıca sebebinin İHA ve SİHA´ların yaşam koşullarını tamamen kısıtladığını, İHA ve SİHA´ların PKK´nın tüm psikolojisini bozduğunu ve örgüte katılım arzusu yok denecek kadar azalttığını belirtti.
Kürtlerin asıl dininin Zerdüştlük olduğu, Allah’ın olmadığı ve İslam inancının terk edilmesi gerektiği konularında kendilerine sözde eğitim adı altında baskı yapıldığını da dile getiren örgüt mensubu, baskı ve zorlamalara rağmen inancından vazgeçmediğini, namaz kılan teröristlerle dalga geçildiğini, namazlarının bozulması için tokatlandıklarını, bu davranışlara karşı çıkanların ajan muamelesi gördüğünü kaydetti.
Terör örgütü içerisinde bulunan sözde komutanların kadın teröristlere sarkıntılık ettiğini ve cinsel tacizde bulunduğuna şahit olduğunu ifade eden örgüt mensubu, bu durumun terör örgütündeki kadınların kaçınılmaz sonu olduğunu, örgüte yeni katılan genç kadınların da kısa sürede bu tarz durumlara maruz kaldığını, çoğunun çaresizce boyun eğdiğini, örgütte yaşanan yoz ilişkilerden kurtulmak isteyen kadın teröristlerin genelde tek başlarına kaçamadıklarını, yakalandıklarında da ajanlıkla suçlanarak infaz edildiklerini, kadınların tehditlere maruz kaldıklarını, ailelerinin yanlarına gitmeye korktuklarını, intihar etmek zorunda kaldıklarını ya da infaz durumu ile karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kötülendiğini de dile getiren örgüt mensubu, “Sürekli teslim olmamız ya da kaçmamız halinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti görevlileri tarafından işkence göreceğimiz ve öldürüleceğimiz söylenirdi. Örgüte katıldığım için pişmanım, dağda anlatıldığı gibi bir hayat yok” dedi.
Akşam TV Youtube Kanalına Abone Olmak İçin: https://buff.ly/2uSW61F