Doğu Roma İmparatoru Flavius Iulius Valens tarafından MS 378 yılında tamamlandığı belirtilen dünyanın en eski su kemerlerinden olan Bozdoğan Kemeri’nde restorasyon çalışmaları sürüyor. 2019 yılı başında İSKİ tarafından başlatılan çalışmalar kapsamında ekipler, her gün altından binlerce araç ve insanın geçtiği tarihe meydan okuyan kemerde titizlikle çalışmalarını sürdürüyor. Halkın su ihtiyacını karşılamak amacıyla yaptırılan tarihi kemerin taşlarında değişim yapmamak için büyük çaba harcayan ekipler, kimi noktalarda adeta duvarı iğne ile oyuyor. Değişim yapılması gereken taşları numaralandırarak ayıran ekipler, restorasyon çalışmaları sırasında tarihi buluntularla karşılaştı.
BİZANS YA DA ROMA DÖNEMİNE AİT OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN 6 SÜTUN
Ekipler, çalışmaları yürütürken 6 adet sütun, Fatih Dönemine ait sikkeler, gözyaşı damlaları ve yağdanlıklara ulaştı. Sütunların Bizans ya da Roma Dönemine ait olduğu üzerinde durulurken ekipler, sütunların bulunduğu alanda kazı çalışmasını durdurdu. Alanın ilerleyen süreçte vatandaşların ziyaretine açılması planlanırken arkeologların çalışması da sürüyor. Öten yandan Osmanlı Dönemi’nde de zaman zaman restore edilen kemerin restorasyonu yaklaşık 28 milyon liraya mal olacak. Su kemerinin ömrünün uzatılmasını hedefleyen restorasyon çalışmasının 2021 yılına kadar sürmesi öngörülüyor.
“RESTORASYONUN 2021’E KADAR DEVAM ETMESİ PLANLANIYOR”
Kemerin restore çalışmasını yürüten bilim kurulunda yer alan sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, tarihi alanın gelecek nesillere ulaştırılması için alanda titiz bir çalışma yürütüldüğünü ifade ederek “Bugün yapının sahibi İBB İSKİ; muhtemelen 4’üncü yüzyılda İmparator Valens tarafından inşa edildi. Bizans Dönemi boyunca zaman zaman restore edildi. Zaman zaman şehre artık su getiremez oldu. Ama İstanbul’un fethinden sonra Fatih ile birlikte su kemeri yeniden canlandırıldı ve üzerinden Trakya’nın içinden getirilen bir su hattı geçirildi. 2019 yılının başında ocak ayında başladı, 2021’e kadar devam etmesi planlanıyor. İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin denetiminde gerçekleştirilen önemli çalışmalar yapılıyor. 1509 Depremi’nde devrilmiş bir duvar parçamız var, o depremin bir hatırası. Onu olduğu yerde mümkün olduğu kadar sergilemeye gayret edeceğiz” diye konuştu.
“BİZANS, ROMA DÖNEMİNE AİT OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ SÜTUNLARA RAST GELDİK”
Tarihi kemerin restoresi yürüten firmanın koordinatörü, inşaat mühendisi Burak Özen, “Bu restorasyon çalışmasıyla kazılar zaten koordineli bir şekilde yürüyor. Şuan bulunduğumuz yer Bozdoğan Kemeri’nin O3 boşluğu, restorasyona başladığımız zaman burası çöp yığını içindeydi. Burada yapılan itinalı temizlik ve arkeoloji kazısı sonrası görmüş olduğumuz sütunlar Bizans Dönemine de, Roma Dönemine de ait olabilir. O dönemlere ait olabileceğini düşündüğümüz sütunlara rast geldik. Bu rastlantıdan sonra kazı çalışması durduruldu. Bilim heyeti, Arkeoloji Müzesi denetiminde buraya ne yapılacağı konusu gündeme geldi. Şu anda burayla alakalı planlanan düşünce kapatılmaması, açık halde tutup sergiye açmayı planlıyoruz” dedi.
“FATİH DÖNEMİNE AİT SİKKELER, GÖZYAŞI DAMLALARI, KANDİL DEDİĞİMİZ YAĞDANLIKLAR”
Alanda süren çalışmalarla ilgili bilgi veren Özen, “Dışarıda bulunan bazı sarnıçlarımız var. Bu sarnıçların içi toprak dolguydu. Dolguyu çok itinalı bir şekilde alırken mühür, yine Fatih Dönemine ait sikkelere rast geldik. Gözyaşı damlaları ve Kandil dediğimiz yağdanlıklar buranın içinde yapmış olduğumuz kazılarda çıktı. Bir tane amforaya rastladık, o yüzden yapılan tüm kazılar bilimsel ve uzman arkeologlar eşliğinde devam ediyor. Yaklaşık 6 tane sütun bulundu, iç tarafında devam ettiği düşünülüyor. Ancak oralara ulaşmamız yapısal anlamda da sorun teşkil edebilir” dedi.