Tıp fakültesi öğrencisi, fenomen doktor Berika Demir, aksam.com.tr’den Ferit Ömeroğlu’na çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’de çok tanınan ünlülerden gereksiz samimiyet içeren mesajlar aldığını söyleyen Demir, böyle mesajlar atanlara dönüş yapmadığını söyledi.
Niye hiç gülmüyorsun fotoğraflarda?
Açıkçası bir şey tanıtıyor oluyorum ya da modellik gibi görüyorum bunu. Günlük hayatımda insanlar ne kadar sıcakkanlı olduğumdan, güldüğümden falan bahseder ama sosyal medyada biraz daha iş gibi gördüğüm için belki de daha ciddi oluyorum. Başka özel bir amacı yok.
Sosyal medyadan gelen yorumlardan etkileniyor musun?
Yorumlardan etkilenmeyeli çok oldu. Başta üzülüyordum ama ne yaparsam yapayım tersini savunanlar var. O yüzden ben kendi mutlu olduğum gibi yaşıyorum.
Son dönemlerde paylaştığın, çok konuşulan bir video oldu. Neden paylaştın bu videoyu?
Açıkçası onu ünlü, ünsüz baya insan, aslında tanınır insanlar… çok fazla yorum ve kötü yorumu kabul etmiş gibi çok fazla hakaret alıyorlar. Ben aslında o videoda özellikle yüzümü ikiye bölerek bir tarafa makyaj yapmıştım bir tarafa yapmamıştım. Çünkü ben sınavdan çıktığımda bir paylaşım yaptığımda “Ne kadar kötü göz altların var, insan biraz kendine bakar, kadın gibi ol.” gibi mesajlar geliyor. Normal bir günde kendimi iyi hissetmiş, süslenmiş, makyaj yapmış bir fotoğraf paylaşıyorum. “Bu nasıl makyaj?” tarzında yorumlar alıyorum. Ben bu videoyla aslında insanlara yaranamayacağımızı fark ettirmeye çalıştım. Paylaştığım video sadece ünlü ya da tanınır kişilere yönelik değildi. Aslında sosyal medyası dışa açık olan tüm gençlere yönelik bir şeydi. Çünkü bana Instagram’dan şöyle yazan gençler de var: “Abla burnuma kocaman patates demişler. Orada o yorum üç gün durmuş ben bir daha arkadaşlarımın yüzüne nasıl bakacağım? Sen nasıl dayanıyorsun?” Bir genç kızın hayatını böyle karartmaları çok basit. Eğer sen kendine güveniyorsan, yaptığın şeyin doğru olduğuna inanıyorsan aslında kimseyi mutlu edemezsin. Senin boyun uzun olsa kısa olman gerektiğini söyleyecekler. Her şeyi eleştiren bir kitle... Hem gençlere yönelik, özgüvenleri olması adına böyle bir şey yaptım hem de bu yorumu yapan insanları biraz somutlaştırdım aslında. Çünkü bu insanlar günlük hayatta söyleyemeyecekleri şeyleri nasıl olsa yüzümü görmüyor diye pat pat yazıyorlar.
Kendinden emin misin?
Oldukça eminim.
Kendine güveniyor musun?
Evet güveniyorum.
Doktorlar suratımıza bakmıyor demişsin, sosyal medyadan tepki gelmiş. Ne söylemek istersin?
Doktorlar suratımıza bakmıyor demedim. Ben güler yüzlü bir doktor olmak istiyorum, bilgisayara bakıp hastanın yüzüne bakmamazlık asla yapmayacağım dedim. Çocukluğumdan beri anneme doktor olacağımı söylediğimde bana, benim güler yüzlü olmam gerektiğini, hiçbir tedavi yapmasam bile güler yüzümle onları iyileştirmem gerektiğini, eğer böyle bir doktor olacaksam doktor olmam gerektiğini söyledi. Böyle hep çocukluğumdan beri yetiştirildiğim bir şey. Bir mimar da bunu dese art niyet aranmayacak bir şey. Sadece bazı sayfalar bu söylemimi “Doktora şiddeti meşrulaştırdı!” olarak yayımladılar. Ben bu söylemimi böyle bulmuyorum açıkçası. Neden ben ileride içerisinde bulunacağım sektör hakkında böyle bir şey yapayım. Cümlenin içerisinde şiddet bile geçmiyor. Söylediğim şeye kelimeler eklenmesiyle bu duruma getirildi. Birkaç sayfa bazında kalmış bir şey oldu. Videonun tamamını izleyen kimse bana bir şey yazamadı çünkü videonun tamamında kötü bir şey yoktu.
“ESTETİK VAR MI SORUSU BENİM İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR İLTİFAT”
Google’da en çok estetiksiz halin sorgulanıyor. Estetik var mı?
Bu yorum bana çok fazla geliyor. Bana en güzel iltifatı da edebilirsin ama estetik var mı sorusu benim için çok büyük bir iltifat. Demek ki algılara göre çok güzel geliyorum ki karşımdakilere, bunu soruyorlar. Bana zaten lise yıllıklarımın hepsinde çok güzel iltifat edilmişti. Lise yıllıklarımı yayımlıyorum, yani eskiden çok çirkin olsam bunları yayımlayamam.
Kendini güzel buluyor musun?
Yani şöyle, kendimi hiçbir zaman mükemmel bulmam. Her insan gibi diyeceğim ama mükemmel bulan insanlar var şimdi biliyorum. Hiçbir zaman mükemmel bulmam ama kendimi iyi buluyorum. Şöyle ki, ben en çok başarılarımla gurur duyuyorum aslında.
Çok fazla fenomen var ama seni basında daha çok görüyoruz. Neden?
Açıkçası ben de bunu düşündüm. Şuna bağlıyorum; bir fenomen gibi sadece güzelliğimle değil yaptığım işlerle ve başarımla gündeme geliyorum. Yaptığım iş de şu aslında; ben sosyal medyayı tamamıyla öğrencileri okutmak amacıyla kullanıyorum. Şu an mesela bu sene üç tane derece öğrencim oldu. Kendi okuluma soktuğum üç dört tane öğrencim var. Sene boyunca 53 öğrenci okuttuğum için onların başarıları da beni yukarı kaldırıyor aslında. Onlar kendileri derece yapıp güzel okullara girdikçe ben de bir şekilde gündeme geliyorum. Ama ben bunu mutlu olduğum için yapıyorum. Bu mesleği seçme amacım da buydu zaten; insanların hayatına dokunabilmek. Sosyal medya da bana havadan gelen bir para gibi oldu açıkçası. Ben bu havadan gelen parayı kendi adıma kullanmayı çok doğru bulmadım. Bir de ben verdikçe bir şeylerin çoğaldığına inanan bir insanım. Kendi bursumu kullanıyordum. Sosyal medyadan daha güzel bir para geliyordu ve dedim ki ben bunu kullanayım. Benim zaten genel yaşamımı düşündüğümde aslında bakarsanız her şeyi çok rast giden bir insanım, ben bu yaptığım şeylerin önümü çok açtığına inanıyorum. Özellikle bir çabam ya da bir yere çıkayım diye bir çabam yok. O kadar çok dizi teklifi, sağlık programı sunuculuğu teklifi geliyor ki bana. Benim okul programım çok yoğun, bir gün gitmesem sınıfta kalan bir insanım. O yüzden böyle şeylere çok yönelmiş olsam şu anda okulumu dondurmuş olurdum.
Hiç okulunu dondurmayı düşündün mü peki?
Hiç düşünmedim. Ben bir an önce mesleğe atılmak, harıl harıl çalışmak isteyen bir insanım. O yüzden hiç böyle bir şey düşünmedim. Çocukluğumdan beri istiyorum.
İleride oyunculuk tekliflerini nasıl değerlendirmek istersin?
İleride ne olur bilmiyorum ama ben şunu diyebilirim; hiçbir zaman doktorluğu bırakmam. İnsanların hobileri olabilir, yanında küçük küçük şeyler deneyebilir ama ben hayatımda hiçbir şey için doktorluğu bırakmam.
Instagram senin için bir hobi mi?
Evet, Instagram benim için bir hobi…
“Kim Bir Milyon İster?” deneyiminde çok eleştiriler aldın. Nasıl bir tansiyon vardı?
Açıkçası ben oraya bir şey kazanmak amacıyla gitmedim. Ama hep çevrendekiler bilgilerine güvenir, genel kültürüne güvenir ya, öyle bir gazla gittim oraya. Genel kültürüme çok güveniyordum gerçekten. Hani dediniz ya neden hiç gülmüyorsun falan… aslında orada insanlar benim sempatikliğim ve çok gülmem dolayısıyla beni çok takip ettiler. Sosyal medya hesaplarımın takipçi alması ondan sonra oldu zaten. Çok eğlenceliydi ama son joker sorusuydu sanırım, benim hiç hâkim olmadığım bir konuydu. Soru şu şekildeydi “Hayvan ticareti yapan insana ne denir?” Celeb deniyormuş. Bu benim hayatımda okuduğum kitaplarda, izlediğim filmlerde görmediğim bir şeydi. Jokere koyduğum hocalarım da bilmez diye düşündüm. Biraz da şansıma güvendim ama olmadı.
“INSTAGRAM FENOMENİ OLMAK ÇOK BASİT”
Etkilendin mi olumsuz yorumlardan?
Ondan sonra olumsuz yorum almadım aslında. Birinci ikinci soruda elenseydim daha fazla bir tepki alırdım ama en azından beşinci altıncı soruya kadar geldim galiba. O yüzden almadım.
İyi bir hekim olmak mı? Milyonlarca takibi olan bir Instagram fenomeni olmak mı?
Tabii ki iyi bir hekim olmak… Zaten o kadar çabalıyorum, gece gündüz çalışıyorum. Instagram fenomeni olmak o kadar basit ki… Dizinizin üzerinde dönersiniz iki gün sonra fenomen olursunuz. Ama onlar saman alevi gibi şeyler. Bugün fenomen olursun yarın geçer, unutulursun.
“BUGÜNKÜ FENOMENLER SAMAN ALEVİ GİBİ”
Bugünkü fenomenleri saman alevi gibi mi görüyorsun?
Çoğunu öyle. Ben mesela iki sene önce takip ettiğim hesaplara baktığımda hesapları şimdi o kadar yerel kalmış ki…
Mesela kim?
Bilmiyorum şu an isim aklıma gelmez. Ama bir şey üretmeyen, çevresine bir şey katmayan, saatlerce şaklabanlık yapan şeyleri bir saman alevi gibi görüyorum, yalan söylemeyeyim yani. Çok iyi, kalıcı olduklarını düşünmüyorum.
Instagram konusunda saman alevi olacağını düşünüyor musun gelecekte?
Hayır, çünkü ben Instagram’da fenomen olarak bulunmuyorum. Ben hekim kimliğinde, öğrenci kimliğindeyim. Ben başarılarımla ve öğrencilerimle mutluyum. Şimdi öğrenci okuturken ileride belki kendime bir dernek açacağım ve bu böyle katlanarak gidecek. Benim amacım fenomenlik değil. Ben kendi mutlu olduğum şeyi yaptığım için bir saman alevi olacağını düşünmüyorum o yüzden.
Neye başarı diyorsun?
Mesela Türkiye 600.’sü oldum, bence bu bir başarı. Sonra dönemde hep iyi notlar aldım, hep dereceyle geçiyorum sınıfları… benim için bu bir başarı. Benim için akademik başarı daha değerli mesela…
“KENDİMİ ELİ YÜZÜ DÜZGÜN BULUYORUM”
Kendini beğeniyorsun ama?
Kendimi beğeniyorum değil. Kendimi iyi buluyorum, güzel buluyorum. Eli yüzü düzgün buluyorum ama ben mükemmelim deyip de aynaya bakan biri değilim yani. Egosundan geçilmeyen bir tip de değilimdir mesela. Arkadaşlarım hep bana ‘Biz seni çok soğuk, kendini beğenmiş bir tip sanırdık, yanına gelince hiç öyle değilmişsin’ diyorlar. Hep tanıştığım insanlardan aldığım ilk tepki bu oluyor.
“PLASTİK CERRAHİ ALANINDA UZMANLAŞMAK İSTİYORUM”
Hangi alanda ilerlemek istiyorsun?
Söylediğim gibi, plastik cerrahi düşünüyorum. Hem güzel, insanlar mutlu olmak için geliyor sana, sen de onları mutlu edip yolluyorsun. Çünkü benim cerrahiyle, kanla ya da öyle şeylerle aram iyidir. Güzel hallederim. Cerrahi branşlarına elimin yatkın olduğunu düşünüyorum. Beni üzen şey daha çok acı çeken insan… karşımda acı çeken insana dayanamıyorum. O yüzden dahiliye branşını ben yapamam çünkü çok fazla üzülüyorum, fazla empati kuruyorum. Ama plastik cerrahi bana daha çok şey gibi geliyor… daha mutlu olmak için geliyorlar ve kaygıları daha kolay şeyler. Kendi sağlığım için en azından o branşı tercih ediyorum.
Erkek fenomen doktorlar da var bu alanda. Onlar hakkında ne düşünüyorsun?
Ben de görüyorum sosyal medyada… iyi, güzel.
Tanıdığın fenomen doktor var mı?
Açıkçası sen ne kadar tanıyorsan ben de o kadar tanıyorum.
“ÜNLÜLERDEN GEREKSİZ SAMİMİYET İÇEREN DM ALIYORUM”
Ünlülerden aldığın DM’ler oluyor mu?
Evet oluyor. Gerçekten hem böyle kendi yaş aralığımdaki ünlülerden hem de yaş aralığı yüksek ünlülerden mesajlar alıyorum. Uzun zamandan beri alıyorum. Beni çok takdir eden, başarılarımı öven insanlar da oluyor. Böyle tanışmak amacıyla yazanlar da oluyor. Yazdıkları mesajlara göre cevap veriyorum, bazen görmezden de geliyorsun. Takdir ettikleri mesajlara da teşekkür ediyorum yani.
Görmezden geldiğin oldu mu?
Evet oldu. Şimdi isim vermeyeyim ama bakıyorum çok gereksiz samimiyet içeren mesajlara cevap vermiyorum. Şekilci sorulara cevap vermiyorum.
Bu isimler Türkiye’nin tanıdığı isimler mi?
Evet öyleler. Hem de çok tanınan kişiler.
Tıp fakültesini kazanan öğrencilere ne tavsiyelerin var?
Para veya ün için seçiyorlarsa tıp okunmaz. Çünkü çekilecek dert değil gerçekten. Saatlerinizi veriyorsunuz masada… Sosyal hayatınızdan kısıyorsunuz, ailenizden, arkadaşlarınızdan zaman çalıyorsunuz. Normal bir hukuk fakültesinde okuyan arkadaşlarım da var, diğer branşlarda da var. Kimse o kadar çalışmıyor. Gerçekten sınıfı normal bir notla geçebilmek için bile diğer fakültelerin çok üstünde çalışmanız lazım. Ders çalışmayı seviyor olmanız lazım, insan seviyor olmanız lazım. İki gün sonra birinin tükürüğünden, birinin idrarından tiksinecekse olmaması lazım… Hem kendini hem de insanları çok seviyor olması lazım. Son anda puanım heba olmasın, ileride bana doktor desinler diye seçilecek bir şey değil. Mühendis olursun, mimar olursun… onlar daha katlanılabilir ama hayat tarzına da yerleşmek zorunda olduğu için daha zor bir bölüm.