Türkiye'nin attığı önemli adımlar dünya medyası tarafından yakından izleniyor. Birçok ünlü düşünce kuruluşundan peş peşe Türkiye analizleri geliyor. Bunlardan biri, Foreign Policy Research Institute tarafından yayımlandı. Makale, "Türkiye'nin büyük güç statüsüne geçişi" başlığını taşıyordu. Türkiye'nin Avrupa, Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da etkili politikalar yürüttüğü belirtildi.
Yazıda, Başkan Erdoğan'ın dış politikası ile bölgeyi yeniden şekillendiği vurgulandı. Suriye'den Libya'ya kadar birçok meselede kararlı adımların attığı belirtildi.
Bir çarpıcı analiz de The Economist'ten geldi. Derginin savunma editörü Shashank Joshi Türkiye'nin atom bombası yapabileceğini iddia etti. Sebebini ise Avustralya, İngiltere ve ABD'nin imzaladığı AUKUS güvenlik anlaşmasına bağladı. Uluslararası anlaşmalara göre, birkaç ülke dışında nükleer silah üretilmesi yasak. Türkiye ve Avustralya da buna dâhil. Avustralya, nükleer programı olmadan nükleer denizaltıya sahip olacak ilk ülke konumunda ve uluslararası hukuk, denizaltı yakıtı için zenginleştirilmiş uranyum üretilmesini engellemiyor. Bu madde, aynı zamanda nükleer silahların hammaddesi olabiliyor. Shashnak Joshi de buna vurgu yapıyor. Türkiye'nin aynı yolu izlemek isteyebileceğini düşünüyor. İddiasına göre, Türkiye bu yolu kullanarak atom bombası üretmek isteyebilir.
Dünya basını bir yandan da Başkan Erdoğan'ın Afrika ziyaretini izliyor. Eski Fransız sömürgesi Angola'ya ziyaret, Fransız medyasında geniş yer buldu. Le Monde gazetesi Türkiye'nin Afrika'daki yükselişine tam sayfa ayırdı. Haberi "Erdoğan, Afrika'daki nüfuzunu genişletmek istiyor'' başlığıyla yayımladı. Türkiye'nin 20 yılda Afrika'daki büyükelçilik sayısının 9'dan 43'e çıktığını vurguladı. Afrika ile ticaret hacminin 4 milyar dolardan 26 milyar dolara yükselttiğini belirtti. Fransız devlet radyosu da Türk SİHA'larının başarısından bahsetti. ''Batılı emsallerinden daha ucuz ve Çinlilerin SİHA'larından daha kaliteliler.'' ifadeleri kullanıldı.
Fransa, Afrika'dan Kafkaslara birçok bölgede Türkiye'nin karşı cephesinde. Buna Ege ve Doğu Akdeniz de dahil. Yunan hükümeti geçen haftalarda Fransa ile savunma iş birliği anlaşması yaptı. Bu anlaşma, Ege'de ve Doğu Akdeniz'de askeri korumayı da sağlıyor. Atina hükümeti Türkiye'ye karşı bu maddeye sığınıyor. Ancak Paris'ten Atina'yı hayal kırıklığına uğratacak bir açıklama geldi.
Fransa Savunma Bakanlığı Avrupalı Euractive yayın organına yazılı açıklama gönderdi. İki ülke arasındaki anlaşmanın ''Münhasır ekonomik bölgeleri kapsamadığını açıkladı. Savunma Bakanlığı, söz konusu anlaşmanın sadece kara sınırlarını kapsadığını belirtti. Yani denizdeki ihtilaflı bölgelerde Fransa ordusu müdahil olamayacak.