CHP filmler üzerinden muhalefet üretmeye çalışıyor. Bu kez Viva Zapata ve La Casa De Papel gündemlerinde. Birinde "diktatör, diğerinde soyguncu" algısı peşindeler. Aslında Türkiye, muhalefetin bu siyaset tarzına yabancı değil. Peki ama şimdi aynı taktikleri ısıtmalarının sebebi ne? Yanıtı analiz haberimizde.
Biri Viva Zapata filmine atıfta bulunuyor. Diğeri La Casa De Papel'le gönderme yapıyor.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener'in filmler üzerinden yaptığı çirkin benzetmeler siyasette tansiyonu yükseltti. Ama belki de CHP'nin tam istediği de bu. Zira bir kez daha gündem değiştirmeye çalışıyorlar. Erdoğan için açılan "ölmüş" etiketlerinin sebebi de bu, çevrilen filmlerin de.
Zira CHP köşeye sıkışmış durumda. Irak ve Suriye tezkeresine "hayır" deyip. Sonra Irak'ta terör örgütü PKK'nın inini yerle bir etme sözü vermesi bundan.
Aynı şekilde Millet İttifakı'nın diğer ortağı İYİ Parti de Siirt'teki "Kürdistan" sessizliği sebebiyle zorda. Millet artık ittifaktakilerin gerçek yüzünü net bir şekilde görüyor ve bu sıkışmışlık hali içinde CHP daha önce yaptığı gibi gündemi değiştirmeye çalışıyor. Zira benzer taktikleri CHP'deki taciz, tecavüz skandalları sırasında da gördük.
CHP'li Şener'in Viva Zapata filmiyle kendince diktatör yakıştırması yaptığı kişi Başkan Erdoğan. Oysa Erdoğan, 19 yıldır her daim milletinin desteğiyle yol yürümüş bir lider.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun atıf yaptığı banka soygunu filmi de aslında 128 milyar dolar nerede kampanyasının bir benzeri. Ancak millet gerçekleri görüyor. Merkez Bankası'nın şu anki rezervi 126 milyar dolar civarında ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu da daha önce dile getirdiği iddialar sebebiyle sık sık mahkûm olan yalanları tescillenmiş bir isim. Daha bu hafta, ortaya attığı yalanlar sebebiyle 43 bin lira daha tazminat ödemiş bir siyasetçi.
Aslında Erdoğan daha önce bu tür kampanyalara çok özlü bir yanıt verdi. Onlar dizi izleyip film çeviredursun, biz hizmet edip tarih yazmaya devam edeceğiz. Tüm bu tartışmalara noktayı koydu.