Raju her gün bisikletini alıp istemeden de olsa dünyayı iklim felaketine biraz daha yaklaştırıyor. Başka çaresi yok. Her gün yaklaşık 200 kilo kömürü, çuvallarla taşıyor. Madenden aldığı kömürü 16 kilometre ötedeki tüccarlara götürüyor ve 2 dolar kazanıyor. Onun gibi binlercesi var.
Raju, Hindistan'ın kömür başkenti Dhanbad'a 2016'da geldi. Çünkü iklim değişikliği nedeniyle şiddetlenen yağışlar, çalıştığı tarım alanlarını su altında bıraktı ve kullanılamaz hale getirdi. Onun ve diğer binlercesinin elinde, şimdi bir tek kömür var. Durumu, çaresizliğin sebep olduğu kısır döngüyü açıkça ortaya koyuyor. İklim değişikliği onu aç bıraktı. Karnını doyurabilmesi ve hayatta kalabilmesi ise, küresel ısınmanın bir numaralı sebebi sayılan kömüre bağlı. Bu aslında dünyanın dört bir yanındaki adaletsizliklerin sorunları nasıl kronikleştirdiğinin küçücük bir örneği.
Yaşamını sürdürmeye çalıştığı Dhanbad kentinin de varoluş kaynağı sadece kömür. Kömür olmazsa, o şehir ve yaşayanlar da olmayacak. Bu küçük örnek bile gösteriyor ki, gelişmiş ülkeler için kömürden vazgeçmek kolay olsa da gelişmekte olan ülkeler için olmayacak. Zira gelişmiş birçok ülkede dahi elektrik enerjisinin ana kaynağı kömür. Buna rağmen dönüşüm için yeterli kaynak ve hayat standardına sahipler. Ancak Hindistan gibi birçok ülkede bu dönüşüm hızlı bir toplumsal yıkımı da beraberinde getirebilir.
Üstelik elektrik ihtiyacı da sürekli artıyor ve sadece bu ülkede en az 4 milyon kişi hayatını kömürden kazanıyor. Yeni Delhi bu çıkmazdan sıyrılıp geleceği kurtarmak için üzerine düşeni yapmanın yollarını ararken, dünya Hindistan'dan sıfır karbon emisyonu hedefi için plan sunmasını bekliyor.