Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olayları provoke etmeye çalışan eylemcilerin amacının Gezi Parkında olduğu gibi kitlesel eylemlere dönüştürmek olduğu ortaya çıktı. Gözaltına alınan ve sözde öğrenci olarak yansıtılan eylemciler arasında PKK, MLKP, DEVPAR, THKPC, TKP/ML ve TKEP/L, DEV-LİS, KALDIRAÇ, DEV-GÜÇ gibi terör örgütleri ile marjinal gruplara üye olan isimler çıktı.
Kadıköy'de HDP'li milletvekillerinin oturma eylemi yapıp yol kapattığı gösterilerde gözaltına alınan 65 kişiden 58'i terör örgütleriyle bağlantılı çıktı.
Tarkan Zengin, Boğaziçi Üniversitesi olaylarının perde arkasında yaşananları değerlendirdi:
"En son Gezi Eylemleri sırasında çevre duyarlılığıyla başlayan bir eylemin nasıl bir vandallığa dönüştüğüne Türkiye hep birlikte şahit olmuştu. Bu kitlesel eylemler başladığında özellikle marjinal sol örgütler bu kitlesel eylemleri bir propaganda aracı olarak kullanırlar. Boğaziçi'nde rektör ataması nedeniyle başlayan eylemlerde bu tür marjinal sol örgütlere dikkat çekmek lazım. Tıpkı Gezi eylemlerinde olduğu gibi marjinal örgütler bu tür eylemlere gelip el koyarlar. Yaşanan durum budur. Gezi eylemlerinde devlet yetkilileriyle görüşmeye gidenlerin kurumsal örgütler olduğunu görmüştük. Yani sivil bir halk hareketi olarak gösterilen eylemin arkasında örgürlü bu yapıların olduğunu biliyoruz.
Dün HDP'li Pervin Buldan'ın ziyaretinde eylemci öğrenciler temasta oldukları yapıları söylemişler, "HDP, HDK, TTB, TMMOB, KESK ve DİSK ile temas halindeyiz" demişlerdi. Boğaziçili öğrencilerin yayınlamış oldukları bildiride terör baronu olan Demirtaş'ın serbest bırakılması talebinden bahsediyorlar. Bir rektör atamasına tepki olarak başlayan eylemlerin hangi taleplere evrildiğini görüyoruz. Bu bildiride HDP'li belediyelere kayyum atanmaması gerektiği talebi de var. PKK'ya terörist diyemeyen bu yapıların derdi Boğaziçili öğrenciler değildir."
Editör: Ayşe Tunalı / ayse.tunali@turkmedya.com.tr
Kurgu: Berat Cilan