HAMAS'IN SİYASİ LİDERİ HANİYE KİMDİR?
HAMAS'IN SİYASİ LİDERİ HANİYE KİMDİR?

HAMAS'IN SİYASİ LİDERİ HANİYE KİMDİR?

KURABİYE 110 TL OLUR MU?
KURABİYE 110 TL OLUR MU?

KURABİYE 110 TL OLUR MU?

Çöl şehri Dubai nasıl sular altında kaldı?
Çöl şehri Dubai nasıl sular altında kaldı?

Çöl şehri Dubai nasıl sular altında kaldı?

BİR İHANETİN ANATOMİSİ: NİLİ CASUSLARI
BİR İHANETİN ANATOMİSİ: NİLİ CASUSLARI

BİR İHANETİN ANATOMİSİ: NİLİ CASUSLARI

Ürdün Prensesi İran'a karşı mı savaşacak?
Ürdün Prensesi İran'a karşı mı savaşacak?

Ürdün Prensesi İran'a karşı mı savaşacak?

İsrail, saldırıya karşılık verecek mi?
İsrail, saldırıya karşılık verecek mi?

İsrail, saldırıya karşılık verecek mi?

İran ve İsrail arasında 'nükleer' gerginlik!
İran ve İsrail arasında 'nükleer' gerginlik!

İran ve İsrail arasında 'nükleer' gerginlik!

İsrail cephe mi genişletiyor?
İsrail cephe mi genişletiyor?

İsrail cephe mi genişletiyor?

İsrail'in yakalayamadığı 'misafir' kod adlı Muhammed Deif kimdir?
İsrail'in yakalayamadığı 'misafir' kod adlı Muhammed Deif kimdir?

İsrail'in yakalayamadığı 'misafir' kod adlı Muhammed Deif kimdir?

İsrail ordusunun kanlı mazisi: Haganah
İsrail ordusunun kanlı mazisi: Haganah

İsrail ordusunun kanlı mazisi: Haganah

Maymunlar kenti istila etti!
Maymunlar kenti istila etti!

Maymunlar kenti istila etti!

İran'ın Sudan'da ne işi var?
İran'ın Sudan'da ne işi var?

İran'ın Sudan'da ne işi var?

Aile içinde şiddetine maruz kalanlar ne yapmalı?

Hukuk hayatın her alanında… Peki, bizler yasal haklarımızı ne kadar biliyoruz? Duygu Gecü Yüzseven soruyor, alanında uzman hukukçular yanıtlıyor…

Editör: Duygu Gecü Yüzseven Grafik: Emre Kuru

Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin arttığı dünyamızda hukuk alanında bilmediğimiz ya da eksik bildiğimiz haklarımızı TÜRKAD Başkanı AV. Mehmet Sarı'ya sorduk.

Aile içi şiddetin önüne nasıl geçilebilir? Kadına şiddet uygulayanların cezası ve tedbir kararının nasıl alındığına dair tüm merak edilen soruların cevabını aldık.

AİLE İÇİ ŞİDDETE MARUZ KALANLAR NE YAPMALI?

Bizim aslında aile yapımızdan ve örfümüzden kaynaklı bazı kadına yönelik şiddetle ilgili problemli yanlar var. Bunların tebarüz etmesine sebebiyet veren... Bunlar tabi tamamıyla örfi bazı yanlış şeylerin uygulanmasından kaynaklandığını söyleyebilirim.

Şurası önemli, aslında tüm temel metinler olsun özellikle anayasamız olsun, kanunlarımız olsun burada eşler arasında insana dönük olarak olarak yapılabilecek her türlü şiddeti bertaraf etmek adına kanunların yapıldığını devlet düzeninin yapıldığını belirtmemiz lazım.

Fakat burada son gelişen Türkiye'nin gündemini teşkil eden meseleden bir tanesi de ailede kadına, eşe, çocuğa karşı yönelik şiddet olgusu ciddi bir şekilde kamuoyunda yer tutuyor. Ve önemli problemlerin aslında neşet etmesine sebebiyet verdiğini ifade edebilirim. Buna ilişkin olarak da aslında kanunlarımızda biliyorsunuz ki başta anayasal teminatla birlikte ailenin korunması, çocuğun korunması baştan temel haklar başlığı altında teminat altına alınmıştır. Nitekim benzer mahiyette çıkarılan kanunlarımızla birlikte de buna ilişkin önemli korumalar getirilmiştir. Örneğin, yapılan aile mahkemelerinin kurulmasıyla baştan aile içerisindeki sorunların daha farklı bir yargılama sistematiği içerisinde çözülmesi yoluna gidilmiştir. Bu sadece aslında bir sistematik açısından bir ihtisas mahkemeleri ihtisas bir alan teşkil edilmesiyle birlikte aile yargısı normal bir sistematik yargılamanın dışına çıkarıldı. Sebep şuydu aslında aile yargılaması aslında bir kamu düzenine dayalı bir yargılama sadece burada net bir veri teşkil ettiği bağlamında süreci irdelemek değil, Kast ettiğim şey şu; aslında burada bir psikolog, sosyolog, aile hekimleri gerektiği takdirde sosyal çalışmalarında bu yargılamanın bir parçası haline getirildi.

ŞİDDET UYGULAYANLAR SERBEST BIRAKILIYOR. BUNUN ÖNÜNE NASIL GEÇİLEBİLİR?

Burada aslında iki yönlü bir meseleyi irdelemek lazım. Bir tanesi suç işleme bakımında ceza yargısı bakımından suçu işleyen arasında bir fark yok. Kişiye karşı işleyen suçlar bakımından arada yargılama sistematiğinde bir fark yok. Ancak biliyorsunuz ki, özellikle kadına karşı işlenen suçlar bakımından bunun bir kadınsa sırhi bağlamdaki eşse, eşe karşı işlenmiş bir suçsa o takdirde suçlulara suçun mahiyeti ve yaptırımı daha da arttırıldığını belirtmem lazım. Yani cezanın mahiyeti daha da arttırıldı. Çünkü özellikle buna töre cinayetlerini ekleyebilirsiniz, buna eşler arasındaki ortaya çıkan ihtilaflarda kadının fiziki güçsüzlüğü üzerinden yönelen şiddeti ve ağır nitelikte hallerini dikkate alabilirsiniz. Bu açıdan özellikle ceza yargılamasında eşe karşı suçlarda bir artırım yoluna gidildiğini belirtmem lazım.

PEKİ TEDBİR KARARI ALMALARI İÇİN NE YAPMALARI GEREKİYOR?

Tam da ikinci kısmı teşkil eden meselenin kadına yönelik şiddet, saldırganlıklar bakımından özellikle tedbir kararları 6284 sayılı kanunumuzda ailenin korunması, burada geçici tedbirle birlikte evden uzaklaştırma kararı verilmesi gibi esasta 6284 sayılı kanunun özellikle iç hukukumuzda kadına karşı uygulanan şiddet bakımından 8. Maddesinde bu iki yönlü meseleyi dikkate alan bir tanesi kolluk marifetini mesela direk başvurduğunda polis direk harekete geçmek zorunda. İlgili kadını koruma altına almak zorunda bunlara ilişkin biliyorsunuz ki gerektiği takdirde kadın sığınma evleri, şiddeti önleme merkezleri güvenlik tedbirlerini almak zorunda. Bir başka yani işin esasını teşkil eden hakim kararıyla koruma kararının verilmesi. Burada da aslında herhangi bir delilin vs. söz konusu olmaksızın hakim derhal koruma kararı vermek zorunda.

BU SÖYLEDİĞİNİZİN ALTINI ÇİZMEK İSTİYORUM ÇÜNKÜ BU SÖYLEDİĞİNİZ ÇOK ÖNEMLİ HAKİM KARARIYLA TEDBİR KARARI ALMAK TAM OLARAK NASIL? BUNU BİRAZ DAHA DETAYLI ANLATABİLİR MİSİNİZ?

Burada şiddete maruz kaldığını düşünen birisi varsa aile mahkemesi hakimine başvurduğu taktirde kendisine derhal şiddeti uygulayanlar bakımından bunlar eş olabilir ya da başka birisi olabilir, bunlar bakımından koruma kararı ile belli bir yaklaşmama kararı verilebilir. Bu tedbir kararıyla ilişkin şöyle eleştiriler getiriliyor. Kadının tek taraflı beyanıyla birlikte erkeğin cezalandırıldığı evliliklerin çökertildiği yönünde eleştiriler yapılıyor. Fakat şurayı belirtmek lazım buradaki uygulanan mesele ilk başta korumasız, savunmasız bir kadının aile hakimine başvuru yaptığında, aile hakimi tarafından erkeğin ona yaklaşmama sınırını getiriyor. Ama bu şu anlama gelmiyor bu verilen karar herhangi bir itiraz konusu olursa biliyorsunuz ki itiraz kararı veren Hakimin, ilgili dairenin takip eden dairesi mesela 1 numaralı aile mahkemesi bir tedbir kararı vermişse buna yapılan itiraz 2 numaralı aile mahkemesine yapılan itirazla. Hemen biliyorsunuz ki 7 gün içerisinde yapacağı itiraz ile birlikte itiraza bahis konusu olduğunda, taraflar artık delillerini ortaya koymak durumunda. Yani burada şiddete maruz kalmış olan kadının örneğin raporları, örneğin tanık beyanları. Artık bu noktada itirazın konusunu teşkil eden itiraza ilişkin mesele artık tartışılabiliyor.

Burada beyan yani tek yanlı beyan şiddete maruz kaldığını ifade eden kadının beyanı artık bu saatten sonra Denetim mahkemesi tarafından taraflar karşılıklı itiraza konu delillerini ortaya koyabiliyorlar. Ama işin başında kimsenin olmadığı bir yerde evde eşiyle yaşayan bir kadını düşünün, orda şiddete maruz kaldığını o şartlar itibariyle başka türlü ispat etme şansı yok.

BİRAZ DAHA KADININ KORUNMASINA İLİŞKİN UYGULAMALARA DEĞİNMEK İSTİYORUM ÇÜNKÜ KADES VAR YANİ KADINA DESTEK UYGULAMASI VE RESMİ BİR UYGULAMA...

PEKİ NE AMAÇLA KURULDU VE KADINLAR BU UYGULAMAYI NASIL KULLANABİLİR?

Özellikle bizim son dönemler büyük şehirdeki atmosfer, insan ilişkilerinde ortaya çıkan problemler vs. bu sorunlar kadın cinayetleri gibi meselelerde çok ciddi problemler üretti. Buna ilişkin toplumun hiçbir kesimi buna duyarsız değil ben bunu ifade edeyim. Ama şöyle bir durum var, kades uygulaması aslında önleyici tedbir. Çok ciddi bir inisiyatif aldı içişleri bakanlığımız tarafından ortaya çıkarılan Özellikle belli bir elektronik vasıtayla en yakın kolluk birimlerine. Yani polise, jandarmaya doğrudan işte elindeki bir butonla yaklaşık olarak 2 dakika ile yarım saat içerisinde ilgili adrese ulaşıp olaylara müdahale edildiği gerçeği var. Bu son dönemdeki cinayetler olsun, kadın cinayetleri olsun kadına karşı şiddet bakımından önemli bir önleyici faktör olarak etkisini gördüğünü belirtmemiz lazım. İşte bu işlenen hepimizi üzen kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet hadiseleri, aslında kolluğun birinci elden bu tür başvuru yaptıklarında özellikle en yakın emniyet müdürlüklerine işte polise başvurular yapıldığında kendilerine korumaya dönük olan önleyici mahiyette dijital bazı materyaller veriliyor. Bunlar kullanıldığı taktirde Kades uygulamasıyla birlikte şiddete doğrudan hemen kolluk kuvvetleri müdahale ediyor ve gerçekten bunda da başarılı sonuçlar alınmakta

Büyükşehirlerde İstanbul olsun, Ankara olsun ondan sonra küçük şehirlerde de bunun örneklikleri var. İşin başında bazı pilot uygulamalar gösterildi bazı illerde ama son dönemde bildiğim kadarıyla Türkiye'nin her tarafında bu meselenin yaygınlaştığını içişleri tarafından belirtmem lazım. Çok önemli başarılı sonuçlar elde ettiğini biliyoruz. Tabii hiçbir cana zarar gelmesin ama özellikle kadınımıza, çocuğumuza, kızımıza böyle bir şiddetin yönelmesini asla müsaade edemeyiz. Bu tür önleyici tedbirlerin hepsini çeşitlendirilerek yaygınlaşması gerektiğini ifade edebilirim.

YENİ BİR BAŞLIK AÇARAK 4. YARGI PAKETİNE DEĞİNMEK İSTİYORUM ÇÜNKÜ GENEL KURULDA, MECLİS'TE KABUL EDİLEREK YASALAŞTI. YENİ YASAYA GÖRE BOŞANMIŞ EŞE KARŞI İŞLENİLEN SUÇLARIN CEZASI ARTTIRILIYOR. BU ÖNEMLİ BİR NOKTA...

Şimdi burada da aslında önemli bir düzenleme oldu özellikle kadına karşı şiddet kavramına yeni bir tanım getirdi. Boşanmış dahi olsa önceki eş ile alakalı bu tür bir şiddet hadisesi varsa aynı mahiyette tedbir ve cezai anlamdaki sorumluluğa arttırma getirildi.

ŞUNUDA EKLEMEK İSTİYORUM ZATEN BOŞANMA AŞAMASINA GELİNCEDE ŞİDDET ARTMIYOR MU ERKEK YA DA KADIN FARK ETMEZ BOŞANMA KONUSU AÇILDIĞINDA ŞİDDETİN DOZU ARTIYOR DİYEBİLİR MİYİZ?

Yani aslında burada eşler arasındaki problemler baş göstermiş ki bir ayrılık oluyor. Aslında kimse yuvasını yıkmak böyle bir durum söz konusu değil. Yani hayatın olağan akışında beklenen bir durum değil. Zaten sorunlar katlanılmaz bir hal almış aradaki şiddetli geçimsizlik nedeniyle artık tarafların bir araya gelmesi imkansızlaştığı için bu tür işte artık son yol belki boşanma, ayrılık yani tabiri caizse işte kırılma evresi.

  • Kategori:
    KISACA
  • Eklenme Tarihi:
    5.08.2021 15:51
  • Güncellenme Tarihi:
    10.08.2021 15:59
  • Kategori Videoları
Diğer İçerikler
title
2022'de kuraklık kapımızda

2022'de kuraklık kapımızda

title
Bu işaret hayat kurtarıyor

Bu işaret hayat kurtarıyor

title
Küresel ekonomik krizin asıl nedeni

Küresel ekonomik krizin asıl nedeni

title
Çok mutasyonlu yeni Covid-19 varyantı: Omicron

Çok mutasyonlu yeni Covid-19 varyantı: Omicron

title
İzmir'de 117 kişi hayatını kaybetmişti... Peki o günden bugüne ne değişti?

İzmir'de 117 kişi hayatını kaybetmişti... Peki o günden bugüne ne değişti?

title
İklim değişikliğindeki komplo teorileri nereden çıktı ?

İklim değişikliğindeki komplo teorileri nereden çıktı ?

title
Türkiye iklim değişikliği ile mücadelede en ön safta

Türkiye iklim değişikliği ile mücadelede en ön safta

title
İklim değişikliğindeki büyük tehlike

İklim değişikliğindeki büyük tehlike

title
Trilyonlarca sigara izmariti nereye gidiyor?

Trilyonlarca sigara izmariti nereye gidiyor?

title
Hızlı modanın doğaya maliyeti ne?

Hızlı modanın doğaya maliyeti ne?

title
Küresel ısınmaya karşı neler yapabiliriz?

Küresel ısınmaya karşı neler yapabiliriz?

title
Delta varyantının belirtileri COVID-19'dan farklı mı?

Delta varyantının belirtileri COVID-19'dan farklı mı?

title
Pygmalion etkisi nedir?

Pygmalion etkisi nedir?

title
Marmara Denizi'ni esir alan müsilaj neden oluşuyor?

Marmara Denizi'ni esir alan müsilaj neden oluşuyor?

title
BioNTech mRNA tabanlı bir aşı... Peki mRNA nedir?

BioNTech mRNA tabanlı bir aşı... Peki mRNA nedir?