Demokrat olmadan, sosyal demokrat sıfatına bürünenlerin ‘insan hakları ödülünü’ siyaseti terörün haklılaştırma söylemine indirgeyen, cinayet örgütünün sözcülüğünü yapmaktan öteye bir özelliği olmayan birine vermeleri gayet anlaşılır bir durumdur.
YAŞAMA HAKKI
Herhangi bir Batı ülkesinde, bırakınız silahlı bir cinayet örgütünü mazur gösterme gayretini, terör eylemcilerinden söz eden bir parti ya da onun adamlarına ödül vermeyi onların kamusal alanda varlık göstermesine kim fırsat verir? Demokratik toplumlarda, terörün yani insanın en temel hakkı olan yaşama hakkını yok eden eylemlerin savunulması insan hakları düşmanlığı olarak görüldüğünden, suçtur. Batılı ülkelere, ister İspanya’ya ister Fransa’ya veya bir başkasına bakınız, sosyal ya da liberal olsunlar, bütün demokratlar teröre karşı asla müsamaha göstermedikleri gibi terörü öven partilere de yaşama hakkı vermezler. Bunun en temel sebebi terörün demokratik kamu düzenini tahrip etmesi, insanların varoluşunu hedef almasıdır.
Aynı Batılı ülkelerin, Batı dışı toplumlarda, özellikle istikrarsızlaştırmak istedikleri hedef ülkelerde terör örgütlerini nasıl bağrına bastıklarını anlamak için çok uzağa gitmeye gerek yoktur. Başta Türkiye olmak üzere, bu ülkelerdeki terör örgütlerinin kuruluşundan itibaren Batılı servisler tarafından denetlenip yönlendirildiği çoğu kere Batılı istihbarat kuruluşlarının vesayetinde eylem yaptıkları bilinen bir şeydir.
DEMOKRASİ KORKUSU
Esas itibarıyla demokrat olmadan, ‘sosyal demokrat’ maskesi takanların ödüllendirmeye kalktıkları terör örgütünün eş siyasi şefinin, Batı’nın üstelik en kirli yapısının CIA’in silahlandırıp kiralık silahlı katillerinin Türkiye’ye saldırttığının açığa çıktığı bir dönemde bu işe girişmesi, neyin nesi olabilir. PKK/PYD’nin ABD tarafından silahlandırılıp, bölge ülkelerinde katliamlar yaptığı eylemleri olumlayan anlayışı hangi zihniyet neden ödüllendirmeye kalkar.
Başta ABD’nin, Almanya’nın ve benzerlerinin istihbarat yapılarının vesayetindeki terör örgütleriyle, onların bu coğrafyadaki kanlı eylemleriyle hesaplaşacak fikri donanıma sahip olmak bir tarafa, insani duyarlılığa dahi sahip olmayan bir zihin dünyası, demokratik değerleri içselleştirmeyi başaramamış bir düşünce yapısı bu sorunu nasıl aşacaktır. Sosyal demokrat felsefeyi anlama kapasitesi olmayan, yetersizlik duygusu yaşayanların varlığı ise ayrı ve ciddi bir sorundur.