Söz konusu casusun hikâyesine bakıldığında ise, onun da bir görevli olduğu fakat karşı istihbarat örgütünün adamı olarak Türk devletine karşı operasyonlarda yer alan bir eleman olduğu anlaşılmaktadır. Altaylarla münasebeti ise soyadı ve Türkistan asıllı olmasıyla ilgilidir. Türkistan, yani bugünkü Batı ve Doğu Türkistan diye ikiye ayrılmış kadim bir ülkenin adı için ne kötü, ne talihsiz bir durum.
MİLLİYETÇİLİK YA DA BAĞIMSIZLIK
Diğer bir talihsizlik ise bu ismin başlangıçta görevlendirildiği için katıldığı milliyetçi çevrelerle adının alınmasıdır. 70’li yılları düşünün, Türk toplumunun ‘sağ-sol’ diye çatıştırıldığı bir zamandan, özellikle NATO içinde olmasına rağmen kalkınmak için ABD’nin kontrolünden çıkış yolu arayışında olan Türkiye’nin Sovyetler’le iyi ilişkiler kurdu diye önce 12 Mart’la, sonra da Kıbrıs çıkarmasının arkasından ‘ambargoyla’ cezalandırılmasıyla yetinmeyip bir iç savaşla tehdit edildiği bir dönemden bahsediyorum.
Neredeyse bütün sokaklarda, üniversitelerde bir tarafta ‘Milliyetçi Türkiye’ diye slogan atan bir grup diğer tarafta ‘Bağımsız Türkiye’ diyen bir başka grup vardır; Allah aşkına, daha 1920’lerde ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen, onun mücadelesini veren Gazi Paşa’nın bu mücadeleyi yaparken ‘biz Türk milliyetperverleriyiz’ diye söylediğini 1970’lerdeki insanlar anlamamış olur mu? Ebette ki milliyetçilik, etnik, mezhepsel, inanç, köken farklılığına rağmen milleti bir başka söyleyişle ulus devlet ve milli birliği savunmak, yani ülkenin bağımsızlığını savunmaktır ve siyasal bir kavramdır.
KARANLIK ADAMLAR
İşte ‘sağ ve sol çatışması’ diye uygulamaya sokulan proje, Türkiye’nin 70’li yıllarının yaşadığı toplumsal yapı değişmelerinin ortay çıkan sorunları bağlamında bir iç savaş stratejisine dönüştürülmüştür. O zaman ‘sağ ve sol çatışması’ CIA’nın Ortadoğu şefliğinin oyun planının en önemli konusudur ve uzun yıllar bu şef ünlü Ruzi Nazar’dır. Enver Altay’lı bu R. Nazar’ın adamıdır.
Tartışılan Enver Altaylı’nın 1970’lerde milliyetçi kesime yerleştirildiği anlaşılmaktadır, oradaki eylemleri nelerdir bunlar ortaya çıkarılır mı, şimdilik bilmiyoruz fakat Sovyet sonrası dönemde Türkiye’ye karşı Orta Asya’da neler yaptığı, bilhassa FETÖ terör yapılanmasıyla bağlantıları, iddianameden de anlaşılacağı gibi, Türk yargısının kapsam alanındadır. Türk istihbaratı çok önemli bir elemanı ele geçirmeyi başarmıştır, bu aynı zamanda elemanlarının maaşlarını CIA’in ödediği söylenen bir kuruluştan nereye gelindiğini gösterir. Bu bağımsız Türkiye’nin milliyetçilerinin ne yaptığını ortaya koymaktadır.