Bunların cinsi bozuk!
Bunların cibilliyeti bozuk!
Bunların vatanla, bayrakla, bu milletle, değerleriyle, inançlarıyla sorunu var!
Bu millete kini var!
O yüzden sabah akşam aşağılayıp duruyorlar!
Reziller! Ahlaksızlar!
Elbette mesele Gezi değildi. Haftalar öncesinden hatta aylar öncesinden hazırladıkları planı hayata geçirmeleri için kendilerince kullanışlı bir malzemeydi.
'Gezi' parkını bahane ettiler ve Türkiye'yi bir baştan bir başa ateşe vermeye kalktılar.
Tıpkı geçtiğimiz yaz PKK'nın ormanlarımızı yaktığı gibi!
Fonlanmış gazeteciler, sözde aydınlar, sanatçılar, işadamları ve dışarıdaki destekçileri...
Hep birlikte el ele verip Türkiye'yi işgale kalkıştılar!
Açıkça itiraf ettiler; 'mesele Gezi değil sen hâlâ anlamadın mı arkadaş' diye yırtındılar. Taksim Anıtı'nı bir baştan bir başa terör örgütlerinin paçavrası flamalarla donattılar. FETÖ'cü polis, savcı, hâkim, vali, emniyet müdürü...
Alayının desteğini aldılar.
Kılıçdaroğlu'nun 'çiçek çocuklar' övgüsüne mazhar oldular.
O şımarıklıkla ellerine bir kağıt parçası alıp 'devrim bildirisi' diye okudular. Dönemin başbakanı Erdoğan'a küstahça parmak sallayıp bir müstemleke valisi edasıyla talimat yağdırdılar.
Köprü yapma!
Nükleer enerji santrali yapma.
Havaalanı yapma!
Kanal İstanbul yapma!
Düşman işgal etse başka ne yapardı?
Ama başaramadılar.
Ama Gezi olaylarının Türkiye'ye ekonomik faturası ağır oldu!
On milyarlarca dolar!
Ve bugün!
Sözcü Gazetesi dün rezil bir manşetle çıktı.
'Sorun faiz değil başımızdaki vaiz' dedi.
Tıpkı Gezi'deki gibi.
Ülke yansın, batsın, bitsin ama yeter ki Erdoğan gitsin.
Tıpkı 15 Temmuz işgal girişiminde olduğu gibi.
Ülke bölünsün, parçalansın ama yeter ki Erdoğan gitsin.
Sözcü'nün rezil manşetiyle eşzamanlı olarak 'sokak' çağrıları yapıldı.
Genel grev çağrıları yapıldı.
Kandil yani PKK terör örgütü ne yaptı peki?
Kadın, erkek, genç, yaşlı, emekçi...
Herkesi sokağa çağırdı.
'Ülkeyi yakın, yıkın Erdoğan'ın istifa ettirtin' dedi.
Kim mi? Duran Kalkan!
Açın izleyin.
Başka ne dedi?
'Kuru kuruya helalleşmek olmaz, özerklik de isteriz' dedi.
Kime dedi?
Kılıçdaroğlu'na!
'Türkiye'yi HDP yönetmelidir' dedi.
'İktidarı nasıl paylaşacağımızı bugünden karara bağlayalım' dedi.
Gezi'nin, 17/25'in, 15 Temmuz'un, çukur olaylarının, PKK'yla mücadelenin bu ülkeye maliyeti yüzlerce milyar dolar.
Hiçbir ekonomist doların on üç liralara yükselmesini izah edemiyor. İzah etmeye çalışan da gâvurluğuna yapıyor.
İzahı yok çünkü!
Türkiye'de herkes şunu çok iyi biliyor ki bu bir ekonomik terör saldırısı.
Ve yine herkes çok iyi biliyor ki bu ülkeyi bu badireden de yine Erdoğan çıkaracak.
Az biraz sabredeceğiz o kadar.