Hakaret etmiş.
Kavgada bile söylenmeyecek laf demiş.
Bu söze kulak tıkanmaz, göz yumulmaz.
Bunu söyleyene haddi bildirilir.
'Özür dilemesi' beklenir.
O paylaşımını kaldırması istenir.
Yer gök inletilir.
Ama nerde?
Beyimiz hiç oralı değil. Zerre rahatsızlık duymadı.
Lakin biz yine de açık kapı bırakalım; kim bilir belki de kendisine edilen hakareti anlamamıştır!
Peki neydi o küfür yahut hakaret?
Greek City Times'ın Atina müdürü Paul Antonopoulos İmamoğlu'nun ziyaretine ilişkin 'Bugün İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, atalarının binlerce yıl önce Atina'da inşa ettiği eserleri ziyaret etti' şeklinde bir paylaşım yaptı.
Binlerce yıl önce!
Atalarının inşa ettiği!
Eserler!
Antik Yunan kenti Akropol!
Terbiyesize bak hele!
Ettiği lafa bak!
O lafın gittiği yeri düşün!
Pehhh!
Tamam, elin ağzı torba değil ki büzesin.
Eyvallah.
Zevzeklik etmiş işte!
Buna da eyvallah.
'Ama sen niçin sessiz kaldın' diye sorarlar adama?
Sessiz kalmaya devam edersen Fatih'in türbesini ziyaret ettiğin gün ortaya çıkan fotoğraf anlam kazanır bilesin!
Seni Fatih'e benzeten Meral Hanım üzülür bilesin.
Sen koy tepkini, bırak Akropol'ün tanrıları düşünsün.
Onlar dert etsin.
Neyse!
Bu Paul hergelesi var ya!
Onun İmamoğlu ile ilgili başka paylaşımları da var mesela.
Şimdi sıkı durun!
Bu Paul, İmamoğlu'nun Kıbrıs konusundaki yaklaşımını çok beğeniyor.
Niyeyse?
Ama biz o yaklaşımdan pek haberdar değiliz. Tunç Soyer'in 'Kıbrıs'ı Kıbrıslılara bırakalım, Türkiye karışmasın' şeklindeki skandal sözlerini biliyoruz ama!
Az daha unutuyordum! Bu İmamoğlu'nun genel başkan yardımcısı Ünal Çeviköz var ya! Hani şu Mavi Vatan'ı hedef alan Çeviköz.
Hani şu 'Türkiye maalesef Azerbaycan'a silah yardımında bulunuyor' diyen.
Bu Paul onu da çok seviyor!
Ve son bir not.
Ne oluyor kuzum bunlara?