Tunus'ta darbe oldu değil mi?
Oldu!
Hani demokrasi, özgür irade, parlamento, seçim, ifade özgürlüğü, sandık...?
Kimin umurunda ki!
Batı, tıpkı cahiliye dönemi Arapları gibi aç kalınca tapındığı 'demokrasi putunu' oturup bir güzel yedi. Bundan sonrasına Tunus halkının kendisi karar verecek. Ya aklını başına toplayıp tezgahı görecek, direnecek yahut maruz kaldığı algı operasyonlarına itibar etmeyi sürdürüp teslim olacak.
Bekleyip göreceğiz.
Peki darbe Batılılar istediği için mi oldu? Mesela Fransa'nın başarısı mı bu iş?
Tabii ki hayır!
Ya?
Tunuslu fondaş medyanın marifeti.
Amerika'dan, Fransa'dan aldıkları fonlarla uzun süredir yürüttükleri psikolojik harp, sonunda zehirli meyvesini verdi. Isıran herkes yavaş yavaş ölecek!
Tıpkı Mısır'da olduğu gibi.
Demek ki neymiş? Dış destek olmadan ve içeriden de işbirlikçi bulmadan hiçbir ülkede darbe yapılamazmış.
Şimdi buraya kafası karışık arkadaşımız Soner Yalçın'ın dünkü yazısından bir cümle ekleyelim. Ekleyelim ki hoplayıp zıplayanlar, kıçlarının üzerine oturup kalsınlar. Şöyle diyor Soner Yalçın:
'Rachida Ennaifer, darbeci Cumhurbaşkanı Kays Said'in başkanlık ofisindeki iletişim başkanı bir gazeteci. Tunus'ta yayın yapan günlük Fransızca La Prese gazetesinin yöneticisi idi. Gazete İhvan'a karşı kontr-terör mücadelesinden geliyordu. ABD'den fonlandı. Gazete, Tunuslu ve Fransız Yahudi doktor Henri Smadja tarafından 1934'te kuruldu. Kardeş gazetesi Arapça Assahaf'.
Şimdi Soner Yalçın'ın bu ifadelerindeki 'sinsiliği' görmeden meseleyi özetleyelim.
Demek istiyor ki Soner Yalçın 'darbeyi Tunus'un fondaşları hazırladı'.
Gelelim sinsiliğine.
Söz konusu dünkü yazısına şöyle başlamış:
Önce... Mısır'da 15 Temmuz darbesi oldu; İhvan ezildi.
Şimdi... Tunus'ta 15 Temmuz darbesi oldu; Nahda eziliyor.
Türkiye de bunu yaşadı:
FETÖ, 15 Temmuz 2016'da darbe yapmaya kalkıştı; AKP'yi yıkamadı.
İhvan, Nahda, AKP ve terör; yazıklar olsun sana Soner Yalçın! 15 Temmuz AKP'ye karşı yapıldı öyle mi? Arkasında ABD yoktu öyle mi?
15 Temmuz bir işgal girişimi değildi öyle mi? AKP eşittir İhvan öyle mi? Oysa Soner Yalçın'ın yönettiği ODA TV adlı internet sitesi Mısır'daki darbeyi kutsamıştı. Unuttuk sanıyorlar!
Soner Yalçın aynı yazısının ilerleyen satırlarında bu kez fevkalade mühim bir hakikati dillendirmiş.?
Şöyle diyor:
'Bırakınız şu ağızlara sakız olmuş demokrasi-özgürlük teranelerini. Emperyalizm dün uygarlık götürüyoruz yalanıyla sömürgecilik yaptı bugün bu yalanlarıyla emrine uygun iktidar inşa etmek istiyor'.
Bravo Soner Yalçın.
Şimdi diyeceksiniz ki 'yahu bir karar ver'! Az yukarıda 'yazıklar olsun' diyorsun şimdi 'bravo'!
On yanlışın içine bir tane doğru eklemeyi ihmal etmiyor sağ olsun. Bu yüzden kafası karışık diyorum zaten. Ama bunun adı kafa karışıklığı mıdır, sinsilik midir siz karar verin? Ama öyle ya da böyle bu tespiti doğru.
Bu arada Soner Yalçın yazısını şu cümlelerle sonlandırıyor:
'Bizim mahalle yapılan her laik soslu darbeyi alkışlamak için can atıyor'.
Vallahi doğru...
Neyse biz şimdi gelelim asıl meseleye.
Ak Parti özellikle son yıllarda kendisine karşı yürütülen psikolojik harbe yönelik tedbir almakta nedendir bilmiyorum hâlâ isteksiz?
Bilemiyorum belki de farkında değil!
Meseleyi 'yalan ve algı yönetimi' olarak görüyor ve mücadelesini de 'gerçeği anlatmaya çalışarak' sürdürüyor.
Ne büyük hata!
Oysa ortada çok başarılı bir psikolojik harp var kendisine karşı. Daha doğrusu kendisi üzerinden Türkiye'ye karşı.
Küresel imparatorluk medya ve eğlence sektörü üzerinden sömürgesini devam ettirebilmek için acımasızca yöntemlerle saldırıyor. Konvansiyonel savaş artık çok maliyetli. İletişim araçları öylesine gelişti ki; bu sayede bireyleri tek tek manipüle edip kitlelere dönüştürebiliyorlar. Yani bireyleri kandırıp kullanışlı kitleler elde ediyorlar ve sonra da onları diledikleri gibi yönlendiriyorlar. Bunun için ayırdıkları fonlar, konvansiyonel savaşlar için ayırdıklarından çok daha mütevazı.
Biden 'Erdoğan'ı devirelim ama bu kez darbeyle değil' dedi ya, bunu kastediyor işte!
Türkiye içindeki işbirlikçileri fonla, onlar da gereğini yapsın.
Ne diyordu Ruşen Çakır?
'Ben işimi çok iyi yaptığım için beni fonluyorlar'!
Doğru işini çok iyi yapıyor!
Psikolojik harp taktiklerini çok iyi biliyor.
Kimden, kimlerden öğrendiyse artık?
Ve son bir not.
Ak Parti bilimsel bir çalışmanın ürünü olan psikolojik harp yöntemlerine karşı acilen stratejik mücadele ortaya koymalıdır.
Bir kez daha söyleyeyim!
Bunun nesi zor yahu?