Kayserispor maçı Advocaat'ın takım dengelerini milli maç arası öncesi son kez test etme maçıydı. Salih'in kendisine biçilen role yeterli cevabı verememiş olması, Topal dışında merkez orta alan oyuncusu ihtiyacı ve Alper'in Hollandalı teknik adamı etkileyen orta alan performansı ilk 11'in belirlenmesinde önemli etkenlerdi. Wiel'in vasatı geçemeyen performansı, Stoch, Volkan Şen ve Emenike üçlüsünün hızlı hücum taktiğini ne denli uygulayabileceği yine önemli sorulardı. Fenerbahçe ana kadrosu için karar maçı denebilecek kritik bir karşılaşmaydı Kayseri maçı.
İlk yarı yine gördük ki Fenerbahçe kronik sorunlarına çözüm bulamıyor... Topla çıkıp atak olgunlaştırarak orta alanı hızlı geçemeyen Sarı-Lacivertliler aynı zamanda sete karşı oyunda da kilidi açamıyor.
Şimdi akla gelen ilk soru şu;
Kadroda bu kadar yetenekli hızlı ve şutör oyuncu varken bu kısırlık neden? Bu sorunun iki cevabı olabilir. 1- Fenerbahçe'de pas merkezi olup oyunu yönlendirecek orta alan oyuncu eksikliği 2-Fiziksel zaafiyetler. Fiziksel eksiklikler maç oynadıkça bir noktaya kadar çözülebilir ama oyun aklı ile ilgili ne yapılır bilemiyorum. Çünkü transfer yapacak zaman da para da yok...
Hep duran top golleri izledik başka türlü golün gelmesi iki takım adına da mümkün görünmüyordu. Alan savunması yaptırmaya çalışıyor Advocaat ancak uygulamada ciddi sıkıntılar var duran toplarda. Altı pasa gelen her top tehlikeli. Yenilen goller hep alan savunmasından. Stoper ikilisi de hep önde oynuyor. Kjaer ve Skrtel buna alışana kadar çok sıkıntı çekerler. Kırmızı kart pozisyonu da bundan dolayı zaten.
Eğer rakip karşısında eksik kalırsanız, öncelikle ekonomik oynamak zorundasınız . Fenerbahçe 38. Dakikada 10 kişi kalınca ve çok erken 2. golü yiyince ekonomik oynama opsiyonunu kaybetti. Maçı kazanmak için bütün gücüyle tempoyu artırdı. Bu durum 60. dakikadan itibaren yorgunluk belirtilerine ve takımın boyunun uzamasına sebep oldu. Ve sonuçta gelen puan kaybı.