Seçim bitti.
Gözlerimiz hep onu aradı.
“Kılıçdaroğlu istifa edecek” dediler.
Perişan olduk.
Neyse ki...
Sonunda çıktı konuştu.
Rahatladık.
Bırakıp gitti sanmıştık.
Gitmemiş.
Bizi terk etmemiş.
Gördük.
Sevindik.
Bakmayın siz Muharrem Bey’e...
Kılıçdaroğlu gibisi gelmez CHP’ye...
***
Muharrem Bey hayal dünyasında...
Gerçeklerden kopmuş.
“10 milyon fark yedik” diyor.
Oy oranlarıyla konuşuyor.
Yenilgiyi kabul ediyor.
Etmeyenlere kızıyor.
CHP’lilere “şizofren” diyor.
Üstelik kazananı tebrik ediyor.
Affedilir hata değil yaptığı...
Çıkmaz bir yol saptığı...
Tabanın sesini duymuyor.
CHP gerçeğine uymuyor.
***
Ama Kemal Bey öyle mi?
Kitlesini sahipleniyor.
Onlar gibi düşünüyor.
“Başardık” diyor.
Seçimi kazandığını sanıyor.
Oy oranlarını hesaba katmazsak...
Kemal Bey haksız sayılmaz.
Bu kadarcık kusur yüzünden...
Koca genel başkan harcanmaz.
***
Hayatın olağan akışına ters ama...
CHP’nin kendi gerçekleri var.
Değişir mi?
Değişmez...
Burada gerçek yalandır.
Yalan gerçektir.
Yani...
CHP bir partidir.
“Tımarhane” değildir.