Türk sinemasında son dönemde özellikle drama türünde oldukça başarılı işleri izlerken diğer taraftan komedi türündeki kaybımızı ve nerden nereye geldiğimizi görmek haliyle pek iç açıcı olmuyor. Ta ki gerçekten eğlendiren, kalburüstü yapımları ve unutulmayacak kadar iyi oyunculukları yeniden izleyene kadar... Gülse Birsel’in yazdığı, Ozan Açıktan’ın yönettiği ‘Aile Arasında’ filmi tam bu anlamda hislere tercüman olup pek klişe bir ifade olsa da “özlediğimiz türden” bir mizah ve hikâye kurgusunu seyirciyle buluşturuyor.
Hani o defalarca izlesek de sıkılmadan yeniden izleyeceğimiz ‘Şabanoğlu Şaban’, ‘Çöpçüler Kralı’, ‘Sakar Şakir’ ya da ‘Süt Kardeşler’ filmlerindeki unutulmaz sahnelerin, dilimize pelesenk olmuş komik repliklerin yarattığı halet-i ruhiye ne ise ‘Aile Arasında’ filminde de aynı hissiyatı buldum. Filmde iyiliğinin saflıkla çokça karıştırıldığı bir adamın yine iyi niyetle girdiği bir işin akla zarar olayları peşinden sürüklediği bir kahkaha tufanını izliyoruz. Konusuna gelince, 21 yıllık evliliğini yeni bitiren biraz nevrotik Fikret, enteresan bir tesadüf sonucu müzikhol solisti Solmaz ile tanışıp karşı dairesine taşınmışken, Solmaz’ın kızı Zeynep ise Adanalı bir ailenin oğluyla evlenmek üzeredir. Tabii bu arada Zeynep’in hayırsız babası ortalarda olmadığından en azından aile arasında yapılacak kız isteme ve düğün merasiminde göstermelik bir baba figürüne gerek vardır. Bu baba rol ise rol kesmeyi en bilmeyen, en doğrucu adama yani Fikret’e düşer. Fikret’in sadece aile arasında olacak diye istemeye istemeye kabul ettiği baba rolü ve düğün dernek işleri gittikçe büyüyüp daha da gösterişli bir hal aldıkça işler iyice sarpa sarar.
ENGİN GÜNAYDIN ŞOV
Başrolü ve hatta filmi sırtlayıp götüren Engin Günaydın, nevrotik Fikret rolünde döktürürken Adanalı kebapçı Haşmet Bey ve eşi Mükerrem Hanım'ı canlandıran Erdal Özyağcılar ile Devrim Yakut filmin eğlence dozunu yükselterek adeta bazı sahneleri hafızalarımıza kazıyor.
Demet Evgar, Fatih Artman, Derya Karadaş ve Ayta Sözeri ile birlikte oyuncu kadrosunun muhteşem uyumu ise filmdeki durum komedisine ayrı bir enerji katıyor. Hikâyede komedi unsurlarının doğru tahlil edilmesi, olayların gelişiminde kırılım yaratacak anların hiç zorlamasız esprilerle kendine yer bulması ve tabii ki Gülse Birsel’in eşsiz kalemiyle ‘Aile Arasında’ Türk sinemasının komedi film janrasında kan kaybettiği bir zamanda ayrı bir heyecan yaratıyor. Diğer bir açıdan, yazının en başında bahsettiğim o unutulmaz sahnelere, repliklere yenilerinin eklenmesi ise bu türe yapılacak en kalıcı ve umut verici katkı olduğundan ‘Aile Arasında’ daha da öne çıkmayı hak ediyor.