Hafta boyunca “veda haftası” görüntüsü veren Galatasaray, Antalya’da bunun devamı niteliğinde bir maç oynadı. Salgın arasından sonra taraftarsızlığın, formda giden oyuncuların formunun düşmesinin, sakatlık riskinin artmasının dezavantaj olacağı yazıldı-çizildi. Galatasaray bunların hepsinden etkilendi. Buna bir de İtalyan kondisyonerinin ülkesinden geç dönmesini ekleyin. Fizik kalitesiyle istikrar abidesi Linnes bile dün havlu atmıştı. Kalan sekiz maçta skandal performansın bir sebebi salgın arasının getirdikleri. Fakat asıl sebebi, oyuncunun bireysel yeteneğine fazlasıyla bağımlı, Galatasaray’ın doğaçlama oyunu. Bu maçtan maça ve hatta maç içinde birbirine benzemez performansın sayısını artırıyor. Dün bir ara oyun o kadar kötüydü ki Fatih Terim, verilen su molasında saha kenarına gelen oyuncularının yanına taktik vermek için bile yedek kulübesinde yerinden kalkmadı. Yönetim ve Fatih Terim yeni sezon planlaması için toplantılara başladı. Gidenleri gelenleri ile bu süreyi iyi geçirmeye çalışacaklar. Bir şekilde transfer de yapacaklar. Ancak asıl oyun kalitesini artırmayı, kendi kategorilerinde alt yaş gruplarında milli takım forması giymiş genç oyuncuların üzerine bir oyun kurmayı da düşünmek gerek. Yoksa gelecek sezon da bundan iyi geçmeyebilir.