Başlık, minibüs yolcularının aşina olduğu 'motor üstü muhabbeti'nden...
Mevzumuz Roman Abramoviç.
Avrupa medyasının, sahibi olduğu yatlar, katlar, arabalar, uçaklar ve futbol kulüpleriyle 'egzotik milyarder', 'masalsı Rus prensi' olarak efsaneleştirdiği Rus işadamı.
1966 doğumlu, 56 yaşında.
Wikipedia'daki biyografisinin Türkçe versiyonunda, "İş hayatına 1992'de başladı" deniliyor ama ne iş yaptığı yok.
Azerbaycan versiyonuna baktım.
Sovyet ordusunun topçu alayında görev yapmış, Chukchi Özerk Bölgesi'nde milletvekilliği, valilik ve başkanlık yapmış.
İşe tamircilikle başlamış, 80'lerin başında oyuncak üretmiş, Sovyetler'in yıkıldığı 90'ların başında Rusya Başkanı Boris Yeltsin ve 'oligarkların babası' Boris Berezovsky ile yakınlık kurmuş, ortak işler yapmış, Sibneft'le petrol işine girmiş...
Sovyet sonrası peri masallarının 'Kızılordu, siyaset, petrol' denklemi...
Gerisini meraklısı kurcalasın.
Ama şu kadarı Wiki'de var: 'Abramoviç Sibneft hisselerini benden zorla ucuza aldı' diyen Berezovsky, Putin'le ters düşerek İngiltere'ye yerleşti, 23 Mart 2013'te Londra'daki evinde ölü bulundu.
2019'a gelindiğinde Abramoviç, 12,9 milyar dolarlık servetiyle Forbes listesinde dünyanın 120., Rusya'nın 11., İsrail'in 2., Portekiz ve Litvanya'nın ise en zengin kişisi olarak girdi.
Memleketinde okullar ve hastaneler yaptırdı, Yahudi organizasyonlarına 500 milyon dolardan fazla bağış yaptı.
Sovyetler'den gelen Rusya ve Litvanya vatandaşlığının yanı sıra, Yahudi asıllı olduğu için İsrail ve -Engizisyonla kovmanın özürü olarak Sefarad Yahudileri'ne vatandaşlık verdiği için- Portekiz vatandaşı.
Avrupa sosyetesi ve finans âlemine İngiliz futbol kulübü Chelsea'yi satın alarak girdi.
Parayı verdi, düdüğü çaldı.
'Rus oligark' ifadesi kulağa çok hoş geliyordu.
Ama bir anda kulak tırmalayan "Putin'in oligarkı" oldu.
Parasına, malına, yatına, katına, uçağına, Rolls Royce'larına el koymaya çalışan hükümetlerden kaçmaya başladı.
Chelsea kulübünü kaşkolunu bile almadan bıraktı.
İngiliz Kraliyeti'nden kiraladığı malikaneyi de...
Akdeniz'deki yatını son anda Karadağ'da bir marinaya çektirerek kurtardı!
Portekiz vatandaşlığından atıldı.
Vatandaşlık için kendisine yardım eden Yahudi haham bile 'usulsüzlük'ten tutuklandı!
Moskova'da da rahat olamadı, elinde kalan son 'jet' ile İsrail'e uçtu.
Avrupalılar parayı da aldı elinden, düdüğü de...
Dün elini öpenler bugün tenekeyle kovalıyor.
Avrupa'da oligark baharı bitti.
En azından mevsim değişene kadar...
Oligark oligark olalı böyle zulüm görmedi...
Diyeceksiniz ki 'Allah başka dert vermesin'...
Haklısınız...
YAĞ GEMİLERİNİ SAYACAĞIMIZ AKLIMIZDAN GEÇMEZDİ
Bu da oldu.
Boğaz'dan geçen yağ gemilerini sayıyoruz; üç oldu, üç daha gelecek!..
Neden?
Sözüm ona 'desteklediği' iktidar döneminde 'yağlı' para kazanmış ama ilk fırtınada ülkesine, hükümetine güvenmek yerine feryat koparan biri yüzünden.
"Türkiye, zorda kalan vatandaşını Fizan'dan getiriyor, merak etmeyin gemileriniz limanda kalmaz" diye yazmıştım.
Öyle de oldu.
Gazetemde, yazılarımda, televizyon konuşmalarımda sanayiciyi, girişimciyi, ticaret erbabını överim.
O ruh, o kafa, o cesaret mektepte yetişmez.
Ama seçici olmak lazımmış.
Kimileri yağcılıkla gemilerini yüzdürüyor.
O günden beri ortalıkta yok, hiçbir açıklama da yapmadı.
'Utanmıştır, sessizce işine dönmüştür' dedim.
Bugün sitesine girdim yeniden, 'yarım litre' ayçiçek yağının altında 49,27, litreliğine 70,07 TL etiket var. Ama 'stokta yok'!.. (Zincir marketlerde 34-46 TL arasında)
Sızma zeytinyağının 'yarım' litresinde 60,90 TL, bir litresinde 91,90 TL etiket var.
Neden 121,80 TL değil?
Çünkü 30 TL'si 'pet şişe boyut farkı' olarak 'indirime' giriyor!..
Gayet makul değil mi?
Yarım litrelik pet şişe 14 TL!
Bir litrelik olunca ayrıca zamlı, 30 küsur TL!..
Demek ki 2,5 litre suyu 5 TL'ye satanlar sırf pet şişeden 50-60 TL zarar ediyor!..
Bu bana ders olsun.
Sanayici var, yağcı var...
'Zade'lerden artık tek Recaizade Mahmut Ekrem'i tanırım.
Kalburüstü ailenin kalburüstü kariyere sahip bir ferdidir.
Diplomattır, siyasetçidir.
Ama en çok edebiyatçıdır.
'Araba Sevdası' şahanedir.
Ama dersimi aldığım bugünlerde 'Çok bilen çok yanılır' oyunu hislerime daha çok tercüman oluyor.