‘Bu rezilin muhterem annesi iyi ki bugünleri görmeden vefat etmiş de nasıl bir evladı olduğunu görme ve kahrolma zulmünden kurtulmuş…’
Bu iğrenç cümleler ‘paralel örgüt’ mensubu olduğu su götürmez gerçek olan ve gazeteci olduğunu iddia eden Bülent Keneş’e ait. Bu zat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bu ve buna benzer birçok hakarette bulundu sosyal medya üzerinden.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıkmak üzere ne tür örgütler, kumpaslar kurduğu deşifre olan, terör örgütü olduğu kabul edilen ‘paralel örgüt’ün rezilliklerini ortaya çıkarmak için, bir elinin parmağını geçmeyecek sayıdaki birkaç gazeteci gibi biz de, kelle koltukta mücadele ediyoruz.
Bu ülkenin cumhurbaşkanına ve ailesine hakaret edecek kadar işi ileri götüren, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘rezil’ diyebilecek kadar küçülen bu isimlerin yaptığı ahlaksızlığı kamuoyuna duyurmak için haberler yapıyor, yazılar yazıyoruz.
Hakkında 8 yıla kadar hapis cezası istenen Bülent Keneş’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik bu hakaretleri üzerine, yine bu köşede Keneş’i eleştirmiş ve bu sözlerinin ahlaksızlık olduğunu yazmıştım. Bunun üzerine Keneş, kendisine hakaret ettiğim için, hakkımda dava açtı.
Gittim ifade verdim. Davaya bakan hakime, olayı bütün detaylarıyla anlatmaya çalıştım. İfadem sırasında, anlattıklarımı dinlemek yerine, ‘Bülent Keneş’ten ne istiyorsun?’ anlamına gelen sorulara maruz kaldım.
Keneş’le bugüne kadar ne iki kelamım, ne karşılaşmışlığım vardır. AKŞAM Gazetesi’nin genel yayın yönetmeni ve bir yazarı olarak, yapılan rezillikleri kamuoyuna aktarmaktan başka bir amacım olmadığını anlatmaya çalıştım.
Ve karar geçtiğimiz gün açıklandı.
Hakim, para cezasına hükmetti.
Ayıptır, yazıktır, günahtır!
Küçük bir meblağ da olsa, bu cezayı reddediyorum!
Evet, adaletin kestiği parmak acımaz… Evet, adalet bir gün herkese lazım olacak.
Ancak, bu ülkenin cumhurbaşkanına ‘rezil’ diyebilecek kadar ileri giden birini ahlaksızlıkla suçlamak cezalandırılıyorsa, ben bu cezayı yok sayıyorum!