Suriye’deki kimyasal silah saldırısı ve o saldırıya ABD, İngiltere ve Fransa’nın verdiği ortak tepkiyi gördüğümüzde AKŞAM’ın birinci sayfasına “Bu pozu hazmedemediler” başlığı atmıştık.
Neydi o poz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya lideri Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin Ankara’dan verdiği “Bölgesel sorunların çözümünde birlikte hareket edeceğiz” pozuydu!
Zaten ilk tepkiler, Batı’nın operasyon yayınları olan gazetelerin manşetlerine çok net şekilde yansımıştı.
Amerikan Chicago Tribune gazetesi “Türkiye-Rusya-İran, Suriye’nin geleceğine ABD’siz karar verdi” derken, Washington Post haberi, “Üç ülkenin lideri ABD’yi en önemli diplomasisinden dışlamak için toplandı” diye duyuruyordu.
Fransız Le Figaro, “Rusya ile ittifak kuran Türkiye Cumhurbaşkanı, Batılı müttefiklerinin 5 yıldan beri reddettikleri, güvenli bölge kurulması talebini elde etmek üzere” diye yazdı.
İsrail Haaretz’in yorumu ise Batı bloğunda yaşanan paniğin nedeni gibiydi: Türkiye ve Rusya’nın ilişkisi sağlamlaşırken, ABD Ortadoğu’dan atılıyor!
Sonrasını beraber yaşadık... Doğu Guta’da sivillere yönelik bir kimyasal saldırı gerçekleşti, ardından ‘Suriye’den çıkmayı tartışanlar’ birdenbire Suriye’deki mazlumları ‘hatırladı’.
Sokaktaki en apolitik insanın bile anlayabileceği bir kurguydu yaşananlar...
Ve dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ağzındaki baklayı daha fazla tutamadı...
Ne diyor Fransız;
“Biz bu operasyon ile Türkler ve Rusları ayırmayı başardık. Türkler kimyasal saldırıyı kınadılar ve operasyonu desteklediklerini açıkladılar...”
Devam da ediyor:
“Suriye’de yeniden inisiyatifi almak için çalışacağız. Trump’ı da kalmaya biz ikna ettik”...
Yani aslında diyor ki;
“Biz o pozdan çok rahatsız olduk, fırsatı bulup bölgeye geri döndük...”