Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, yıllar sonra Latin Amerika ülkelerine ziyaret gerçekleştiriyor, buralarda neler konuşulduğuna, hangi anlaşmalara imza atıldığına odaklanmak yerine, bazı kesimler yine spekülasyon peşinde koşuyor.
Neymiş, ‘Meksika’dan neden erken ayrılmış?’, ‘Yakıt ikmali neden Dublin’de değil de Houston’da yapılmış?’, ‘Houston’da 3 saat kalınmış ve burada ABD Büyükelçisi ile MİT Müsteşarlığı konusunda gizli toplantı gerçekleştirilmiş’.
Allah’tan oradaydık da neler olduğunu bütün netleğiyle yaşama fırsatı bulduk. Öncelikle, özellikle Küba ve Meksika’daki temaslarla ilgili bilgi vermek istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Küba’da Raul Castro ile yaptığı görüşme ‘İki devrimci başbaşa görüştü’ şeklinde yorumlandı. Küba halkı arasında, Türkiye ve Erdoğan ismi çok önemli bir yere sahip. Bunda, unutulmaz ‘one munite’ çıkışının büyük bir yeri var. Meksika ise dünyanın en önemli 10 ekonomisi arasında yer alıyor. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması an meselesi.
GERÇEK BAMBAŞKA
İşte bütün bu ciddi işler yaşanırken, bazılarının derdi başka!
Meksika gezisinin erkene alınması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hastalanmasına bile bağlandı.
Oysa ki gerçek bambaşka.
Resmi temasların tamamlanmasının ardından Cumartesi sabahı için sadece piramitlerin ziyareti kalmıştı. Erdoğan, geziye katılan biz gazetecilere, ‘kalalım mı, yoksa Türkiye’ye dönelim mi?’ diye sordu. Bizlerin talebi doğrultusunda, program değiştirildi ve Türkiye’ye dönüş öne çekildi.
Houston spekülasyonlarına gelince!
SADECE 45 DAKİKA
Birincisi buradaki yakıt ikmali tamamen uçakla ilgili teknik bir konu. Başlangıçta ikmalin Dublin olarak yapılması planlanmaştı. Ancak, rotanın yolculuğu 2 saat kısaltılacağı hesaplanarak Houston tercih edildi. Bu teknik konuları havacılıkla ilgilenen insanlara sorup öğrenmek mümkün. Ayrıca iddia edildiği gibi, Houston’da 3 saat değil sadece 45 dakika kalındı. Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan uçaktan inmedi, çünkü uyuyordu. Yani, yine iddia edildiği gibi, heyeti karşılamak için alana gelen ABD Büyükelçisi Serdar Kılıç ile herhangi bir görüşme olmadı. Dönerken de, uçakta karşımızda oldukça sağlıklı bir Cumhurbaşkanı vardı.
Kısacası, dünkü bazı gazetelere baktığımda inanın çok şaşırdım. Artık alışık olduğumuz bazı çevrelerin spekülasyonlara sığınarak nasıl bir algı operasyonu oluşturmaya çalıştıklarını gördüm. İnanın, sizlere buradan ekmek çıkmaz!