Genelkurmay Başkanlığı, hayatını kaybeden Hasan abimiz için taziyede bulununca kızılca kıyamet koptu bazıları için.
Nasıl bir rahatsızlık, nasıl bir huzursuzluk!
‘Nasıl olur da asker, Yeni Akit gazetesine taziyelerini iletir?’, ‘Cumhuriyet elden gidiyor’ naraları.
Sakin olun arkadaşlar! Hâlâ farkında değil misiniz? Türkiye artık eski Türkiye değil. Siz çok gerilerde kalsanız da bu ülkenin askeri de çok değişti. Siz hiç anlamak istemediniz ama Türk ordusu aynı zamanda Peygamber Ocağı'dır.
Bu işin bir yönü.
Bir diğer yönü de, Hasan Karakaya’nın kavga ettiği, sesini yükselttiği bugünkü asker değil, 28 Şubat zihniyetini temsil eden dünkü askerdi.
Hiç unutmam, 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu. Biz gazeteciler de Cumhurbaşkanlığı’nın Beştepe Külliyesi'ne davetliydik. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar yeni göreve başlamıştı ve hepimiz yeni komutana ‘hayırlı olsun’ demek istiyorduk. Aramızda en istekli olan Hasan abiydi.
Bugün TSK’nın ‘taziyesi’ karşısında çıldıranlar, sıkı durun!
Hulusi Akar, o kadar gazeteci arasında en samimi sohbeti Hasan Karakaya'yla yaptı.
Dediğim gibi Hasan abi, bugün çok zor şartlar altında, büyük fedakarlıkla terörle mücadele eden TSK’nın en büyük destekçisiydi.
ASELSAN’da 3 ‘paralel imam’
Geçtiğimiz cuma akşamı aHaber’de katıldığım ‘Memleket Meselesi’ adlı programda Aselsan’da arka arkaya yaşanan mühendis ölümlerinin perde arkasını tartıştık. Fark ettiyseniz intihar demiyorum. Çünkü, hayatını kaybeden Hüseyin Başbilen’in babasının da iddia ettiği gibi bu ölümlerin ‘intihar’ denilerek geçiştirileceğini düşünmüyorum.
Bu düşüncemi destekleyen çok argüman var. Birincisi pırıl pırıl bu gençlerin çok kısa aralıklarla hayatını kaybetmesi tesadüf olamaz. İkincisi, yine bu isimlerin Aselsan’da çok kritik projelerde görev alması.
Yaşananları biraz araştırdığınızda, derinlemesine bir analiz yaptığınızda ve bugüne kadarki faili meçhullerin arkasında çıkan güçlere baktığınızda, bu ölümlerle ‘paralel örgüt’ ilişkisi olup olmadığı sorusunu sormaktan kendinizi alamıyorsunuz.
Burada isim vermeyeceğim, ancak örgütün etkili bir isminden aldığım bilgileri aHaber’deki yayında açıkladım. Burada bir kez daha altını çizmek istiyorum.
‘Paralel örgüt’ Aselsan gibi kritik kurumlar için özel elemanlar yetiştiriyor. Ayrıca, örgütün Aselsan’ın içinde görevli 3 imamı var. Bu 3 imam, kurumdan temizlendi mi bu konuda bir bilgi yok.
Konuyla ilgili devlet birimlerine bu konuda yardımcı olabileceğimi de canlı yayında açıkladım.
Hayatını kaybeden bu kardeşlerimizin babaları, anneleri halen gözyaşı döküyor. Raftan indirilen bu dosya çerçevesinde özellikle bu ölümlere ‘cinayet’ diyen adli tıp uzmanlarıyla konuşulması gerektiğine inanıyorum.