İhanet şebekesinin 15 Temmuz işgal girişiminin ardından ortalık toz duman! Bu ülkeye ve bu yüce millete, dünyada eşi benzeri görülmemiş o geceyi yaşatanlarla ilgili operasyonlar sürüyor. Sözde generaller, gazeteciler, bürokratlar, siviller bir bir tespit edilip, devlet içine işlemiş bu virüslerden kurtulmaya çalışıyoruz.
Çok doğal, bunlar yapılmalı; ancak temizliğin ihmal edilmemesi gereken çok önemli bir yönü daha var!
Bugün Türk Silahlı Kuvvetleri içine sızmış üniformalı teröristler, aysbergin görünen yüzü. Bunlar bu ihanet şebekesinin silahlı kuvvetleri. Unutulmaması ve ihmal edilmemesi gereken gerçek tehlike, bunların yönetim konseyi. Pensilvanya'daki soysuz çete lideri yönetimindeki bu konsey, bütün bu ihanet girişimlerini planlıyor ve yönetiyor. En yakın örnek; Akıncı Üssü’nde yakalanıp serbest bırakılan Adil Öksüz isimli hain. Öksüz gibi ‘abi’ ve ‘imam’lar çok. 'Abi' ve 'imam' olarak adlandırılan ne idüğü belirsiz bu tipler, istedikleri zaman istedikleri yerleri harekete geçirme gücüne sahip.
HEDEF ÖRGÜTÜN TEPESİ
Örgütün siyasi mekanizmasına yönelik harekete geçilmesi ve bu konseyin etkisiz hale getirilmesi elzem. Çünkü bunlarda hem askere, hem emniyete, hem de yargıya emir verip, istediklerini yaptırma gücü mevcut.
Ayrıca bu tipler hem bakanlıklara hem de finans merkezlerine çöreklenmiş durumda. Bu hainler, uluslararası finansçılarla ve Türkiye’deki baronlarıyla ekonomik hayata yönelik bir takım operasyonlarda bulunacaklardır. Bunların ve Türkiye içindeki finans baronlarının tespit edilip ayıklanmaları şart.
Hani soruyoruz ya, ‘tehlike geçti mi?’, ‘bunların B ve C planları var mı?’ diye!
Dikkat çekmeye çalıştığım alanlara gerekli neşter vurulmazsa, yarın bizi daha büyük bir tehlike bekliyor olabilir!