S-400’lerin teslimatının 15 Temmuz darbe/işgal girişiminin 3. sene-i devriyesinde gerçekleşmesi, hain darbenin yönetildiği yerlerden birisi olan Mürted Askeri Havalimanı’na Türkiye’nin ilk hava savunma sisteminin Antonov’larla inmesi gerçekten çok şık anlamlıydı.
***
Rahmetli babam “Düşmanların olacaktır. Onların başından aşağı kaynar sular dökmek istiyorsan, hiç muhatap olma, onlara iyi günlerini göster bu yeterli” diye öğüt vermişti.
***
Başkan Erdoğan 15 Temmuz için “Her şerde bir hayır var” derken bunu kast ediyordu. Bile isteye onu da farklı anladılar. Anlam dünyalarında da zaten böyle değerler pek yoktur.
***
Türkiye bu hain darbe/işgal girişiminden sonra güvenlik konseptini de değiştirdi ve tehditleri ülke içinde göğüslemek yerine, kaynağında yok etme anlayışına geçti. Bu da bir milattı.
***
15 Temmuz’dan sadece 40 gün sonra, “öldü bitti” diye algı yapılan ordumuz, ÖSO ile birlikte DEAŞ’a dönük en etkili sınır ötesi operasyonu gerçekleştirdi: Fırat Kalkanı. Cerablus ve El Bab özgürleştirildi. Daha sonra da YPG/PKK’nın kontrolündeki Afrin.
***
Bu şundan da önemliydi. PKK, DEAŞ, DHKP-C ne ise PKK da oydu. Türkiye’yi teslim alma operasyonunda uluslararası güçlerin Proxy’leri olarak çalışıyorlardı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, Sabah’tan Kenan Kıran’a verdiği söyleşide Ocak ve Temmuz 2016 tarihleri arasının çok kritik olduğunu söylüyor.
***
Hatırlarsınız; bu dönem ülke bir korku tüneline sokulmak istendi. Bir yandan PKK, bir yandan DEAŞ ülkenin büyük şehirlerinde sivilleri, havalimanlarını, turistik bölgeleri hedef alıyordu. Taksim, Atatürk Havalimanı, Ortaköy, Beşiktaş ve Ankara’daki saldırıları hatırlayın.
Tıpkı 12 Eylül darbesi öncesi yaşanan terör dalgası gibi bir darbeyi meşrulaştıracak iklimlendirmeyi yapıyorlardı. Buradan, bunların hepsinin de aynı üst aklı tarafından devreye sokulduğunu anlıyorduk.
Şerler bu şekilde hayra döndü. Allah 251 şehidimiz, gazilerimizden ve tüm milletimizden razı olsun. Tankları alkışlayanlar da önünde sonunda yaptıkları hatanın farkına varacaklardır.