Türkiye, komşumuz Suriye’deki içsavaştan en ciddi şekilde etkilenen ülke. Bunun neticesinde ülkemize dört milyona yakın Suriyeli sığınmacı misafir oldu. Türkiye’nin bu kabulü yüzyılların iyilik hareketlerinden birisidir.
Türkiye sadece Suriyeli sığınmacılar değil, düzensiz göç dediğimiz, Afganistan, Pakistan ve diğer sorunlu ülkelerden gelen göçlerin de transit veya hedef ülkesi konumundadır. İçişleri Bakanlığı ve ona bağlı Göç İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere devletin tüm kurumları bu süreçlerle en iyi şekilde mücadele etmeye çalışıyor. Gerek Astana ve Cenevre süreçleri, gerekse Suriye’deki teröre dönük harekatlar da göçle mücadele kapsamında değerlendirilmeli. Suriye’de savaşın ve terörün bitirilmesi, Türkiye’ye sığınanların evlerine dönmesinin en temel şartı olacaktır.
Fatih’te yaptığımız bir seçim çalışmasında, salonda bulunan ve niyetini şüpheli bulduğum bir şahıs Suriyeli sığınmacılar hakkında çok ağır suçlamalarda bulunmuş, muhalefetin ürettiği ithamları ateşli şekilde seslendirmiş ve “Suriyeli varsa size oy yok” demişti.
Ben de bizlerin siyaset yapma mantığının merkezinde “fayda” değil, “insan” olduğunu ifade etmiş, verdiği “bilgileri” düzelttikten sonra, “Eğer bir seçim kaybedeceksek, insanların hayatını kurtardığımız için kaybedelim. Çok şükür ki milyonlarca insanı Batı gibi ölüme terk etmeyen bir ülkenin vatandaşıyım” demiştim.
Çıkışta 8-10 yaşında çok güzel Türkçe konuşan bir kız çocuğu yanıma yaklaştı. Ülkemize sığınmış bir Suriyeli ailenin kızıydı. Bana -ağladığını gizleyerek- biraz evvel konuşan abinin sözlerine çok üzüldüğünü, çok yalnız ve aşağılanmış hissettiğini, ama verdiğim cevapla çok rahatladığını söyledi. Sonrasında kucaklaştık. Ben de ağladığımı gizlemiş olabilirim.
Suriyeliler hakkında o kadar vicdansızca yalanlar üretiliyor ki, özellikle seçimler öncesinde bunlar tavan yapıyor. Hükümeti göçle, göçmenlikle ilgili eleştirmek başka bir şeydir, ırkçılık yaparak, iftira atarak infial yaratmaya çalışmak başka… Bu hem vicdansızlık, hem de suçtur.
Hasılı…
1-Suriyelilerin hastanelerde muayene önceliği yoktur.
2-Suriyeliler doğalgaz, su, elektrik, MTV vd. ücretlerden muaf değildir.
3-Suriyeli öğrencilere verilen 1200 liralık burs AB’den gelmektedir.
4-Göç İdaresi tarafından dağıtılan ankesörlü telefon kartları Suriyeliler için değil, geri gönderme merkezlerinde sınır dışı edilmek için bekleyen tüm yabancılar için geçerlidir. Kaynak AB’den gelmektedir.
5-Suriyeliler devletten maaş almamaktadır. Dağıtılan Kızılaykart’ın finansörü
yine AB’dir.
6-Suriyeli gençlerin üniversiteye girişinde lehte herhangi bir düzenleme yoktur. Yabancı öğrencilerin sağlaması gereken kriterlere tabidirler.
7-Türkiye vatandaşı olmayan hiç kimse oy kullanamaz, TOKİ’den ev alamaz, memur olamaz. Geçici Koruma Statüsü’nde bulunan Suriyeli sığınmacılar 5 yıl Türkiye’de ikamet ederek vatandaşlık kazanamazlar.
8-Ve son olarak, Suriyeli sığınmacıların karıştığı olaylar çoğunluk kendi aralarındadır ve ülke suç ortalamasının altındadır.