Dün 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’ye seslenerek, “Eğer F-35’ler konusunda tutumlarını değiştirmezlerse, biz de başka çareler aramak zorunda kalacağız” diyordu.
***
Bu açıklaması tam da Rusya ziyaretinden sonraya denk geldi. Rusya Başkanı Putin ile birlikte bir SU-57’nin kokpitini ilk kez inceleyen Batılı siyasi olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği bu kare, birçok anlamı, mesajı ifade ediyordu.
Açıkçası gurur duydum.
***
Şimdi tarihin tam da şu kesitinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerine bir Kılıçdaroğlu’nu veya şu “yeni” particileri koyunuz lütfen…
***
Esasen yazı burada fıkralaşıp bitiyor ama ben gülmüyorum ve çok ciddiyim.
***
Türkiye buna benzer kritik konularda ne zaman bir adım atsa CHP’nin, İP’in emekli büyükelçileri çıkarlar ve Türkiye’ye söz konusu o büyük devlet adına parmak sallarlar. Yani hazret Pentagon’da mı çalışıyor, Kraliçe’ye mi hizmet ediyor, bırakın milletvekili veya bürokratı, bu ülkenin bir vatandaşı mıdır anlayamazsınız…
***
Bu düşkün insan tipi bir günde ortaya çıkmadı; 250 yıllık dünyanın en kepaze Batılılaşmasının çıktısıdırlar. Rusya ve Japonya da birçok krizden geçmiş, Batılılaşmış/modernleşmişlerdir, lakin Rusya’da ister komünist dönem, ister Çarlık vs. olsun, bir Rusya fikri vardır. Aynı şekilde Japonya’da bir Japonya fikri vardır. İster Sun Yat Sen, ister Mao, ister bugünkü lideri olsun, Çin’de bile bir Çin fikri vardır.
***
Arkadaş, bu insanlarda teslimiyetten, mandacılıktan başka bir fikir olmaz mı? “Nedir senin Türkiye fikrin” diye sorduğunda bir cevap alamazsın, Bir Türkiye tahayyülün, memleket heyecanın yok mudur? Önereceğin tek şey Amerika’ya, Britanya’ya, AB’ye, Avrasya güçlerine teslim olmak mıdır?
***
İnsanda hiç haysiyet olmaz mı? Ülkenizle, tarihinizle, şu güzel insanınızla olan muhabbetinizi nerede, nasıl kaybettiniz?
Ölüm var yahu! Hesap vermekten de mi korkmazsınız?
Sizler, ne kadar cesursunuz…