CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin tutuklu eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın "Erdoğan'ı devirmek için meydanlara çıkalım" teklifini değerlendirirken şunları söyledi: "Selahattin Bey doğruyu görüyor, teşekkür ederim. Önemli bir adım. Biz mutlaka bir gelecek inşa etmeliyiz ve beraber inşa etmeliyiz."
Ana muhalefet partisi ve ülkeyi yönetmeye aday olan partinin başındaki bir ismin edeceği laflar değil bunlar. Fakat söz konusu CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu olunca artık şaşırmıyoruz. Fakat kamuoyunun merakını gidermek için şu soruyu yöneltmek elzem oldu: CHP, PKK/HDP'yle nasıl bir gelecek inşa edecek?
Tabii, yükselen şu itiraz seslerini duyar gibi oluyorum: "Çarpıtmayın, Selahattin Demirtaş ve HDP'nin PKK'yla ne ilgisi var? HDP bilmem kaç milyon oy almış bir siyasi parti?"
Evet, Selahattin Demirtaş siyasi bir figür ama PKK'nın siyasi figürü. HDP siyasi bir parti ama terör örgütü PKK'nın siyasi partisi değil mi? Bu tespitler kendi itiraflarında yer alıyor, bizim yönelttiğimiz bir suçlama değil!
Ayrıca samimi ve gerçekçi olursak, bu tespitlere aklı başında hiçbir siyasetçi itiraz etmez. "Evet, maalesef doğru" der.
CHP seçmeni için dahi "PKK-HDP'yle bir gelecek inşa etme" fikri fazla kaçar. Tamam Erdoğan'dan, AK Parti'den nefret eder haline getirilmiş bir kitle var. Ama bu vatandaşlarla da biraz doğru düzgün konuştuğunuzda ülkeyi PKK/HDP'yle beraber yönetme ve inşa etme fikrine sıcak bakacaklarını hiç sanmıyorum.
PKK'nın siyasi uzantısı HDP'yle seçim yakınlaşmasına girmek ayrı HDP'yle beraber ülkeyi yönetmek ve inşa etmek ayrı. CHP yönetimine ve Kemal Kılıçdaroğlu'na tavsiyem, bir araştırma şirketini görevlendirip şu soruyu kendi seçmen tabanlarına yöneltmeleri: "HDP'yle beraber ülkeyi yönetip inşa etme fikrine ne dersiniz?"
Alacakları cevap bir yana; bu soruyu dahi seçmenlerine yöneltecek cesarete sahip olduklarını düşünmüyorum.
Sadece CHP tabanı için değil, İYİ Parti tabanı için de bu geçerli. İYİ Parti'liler ülkeyi PKK'nın uzantısını HDP'yle beraber yönetmeye ve geleceğimizi inşa etme fikrine ne der?
Kemal Kılıçdaroğlu aptal değil; ne yaptığının, ne söylediğinin kuşkusuz farkında. Daha kısa bir süre önce HDP eşbaşkanı Pervin Buldan da "Ülkeyi beraber yöneteceğiz" derken tam da Kılıçdaroğlu'nun bugün söylediklerini kastediyordu. Türkiye'yi bu fikre alıştırmaya çalışıyorlar anlaşılan; ama orası biraz zor. Türk siyasetinde zaman zaman hava boşluğu gibi böyle konjonktür boşlukları oluşur. Siyasiler hızlarını alamaz, ileri geri konuşur, vaatlerde bulunur. İşin ucunun nereye çıkacağını bilmeden kimi laflar eder. "PKK/HDP'yle beraber ülkeyi yönetip geleceğimizi inşa edeceğiz" sözleri de böyle bir şey. Kemal Kılıçdaroğlu da 15 Temmuz darbesi sonrası oluşan, geçiş Türkiye'si ikliminde böyle ucunun nereye varacağını da kestiremediği sözler sarf ediyor. Bu sözlerden sonra çok pişmanlık duyacaklar ama o zaman da çok geç olacak.