Futbol küçük detayların, büyük sonuçlar doğurduğu bir oyun. Ve kesinlikle ciddiyetsizliği affetmiyor.
Beşiktaş, Sivas ceza sahasında ‘cirit’ atarken bir uzun topta Sivas’ın ‘öylesine’ attığı şutu Fabri elinden kaçırdı. Topun düştüğü bölgede Beşiktaş’ın iki savunma oyuncusu uyuyunca, Rybalka da topu filelere yolladı.
Sonra aynı şey Sivas’ın başına geldi.
9’uncu dakikada Talisca ve Pepe’nin iki şutunu çizgiden çıkartan Ziya 15 dakika sonra ‘Maçın Adamı’ olma apoletini çöpe attı. Takımı hücuma giderken bomboş topu kontrol edemeyince Gökhan Gönül’le Beşiktaş kontratağına dönüştü. Gökhan’a faul yapma niyetinde de tereddüt yaşayınca, o pozisyon gidip Beşiktaş lehine penaltı ve gol oldu.
Pozisyon penaltı mıydı? Her gözün kendi tarafına göre yorum yapmasına müsait bir durum. Bana göre Cüneyt Çakır penaltıyı Talisca’nın düşüşünden çok, 8 harfl i isminde tek sesli harf olan ve uzmanından başkasının okuyamayacağı ‘Bjarsmyr’ın kontrolsüz gelişine verdi.
Beşiktaş, Babel ve Talisca’yla her iki kanatta sürekli yer değiştirerek Sivasspor savunmasının dengesini bozmaya çalışsa da hücum bölgesinde aynı hareketliliği sağlayamadı. ‘Cenk satılırsa’ ihtimali yüzünden alternatifl eri deneyen Şenol Hoca’nın bana göre Negredo ile başlaması yönetime, ‘Bakın Cenk’siz olmuyor’ mesajıydı. Negredo, Cenk kadar hareketli değil ve markajı kolay. O yüzden de tek forvet olarak Beşiktaş’ı taşıyacak gibi değil. Dün bunu bir kez daha belgeledi.
Daha önce de yazmıştım. Beşiktaş geçen sezonki ahengini ligde yakalayamadı. Bir ritm bozukluğu var ve taşların yerine oturmadığı bir görüntü hakim. Avrupa’da başka, ligde başka bir takım izliyoruz. Kuşkusuz bunda oyunculara gelen astronomik transfer teklifl erinin de etkisi var. Yönetim ve Şenol Hoca’nın devre arasında bu sorunu çözece- ğini düşünüyorum. Gidenler gider, kalanlar daha sağlıklı bir kafayla yola devam eder. Bu bulanık zihinle olmaz.