1
Tesadüf bu, tevafuk bu, kader bu, hayat bu...
Milletimin destan yazdığı bu günde, bir zamanlar destan yazan alimlerin yurdu Endülüs’deyim.
Nar misali kesrette vahdedi bulan ümmetle ilişkilendirilerek adlandırılmış, Endülüs’ün son kalesi hüzün kenti Granada’dayım.
Granada El Hamra Sarayı’nda bütün holleri, bütün salonları, odaları, antreleri özellikle hep bir cümleyi mırıldanarak dolaştım.
O cümle okunduğunda herkesin aşinalık kuracağı:
‘La galibe illallah’
Yüzlerce, binlerce kez tekrarladım dua niyetini, irade beyanı bağlamında, duygularımı dışa vurma sadedinde...
Galip olan Allah’tır, galip olan yalnız Allah’tır, galip olan Allah’tır.
Mutlak anlamda, her zaman ve her halükarda galip olan Allah’a hamdederken...
Beşer planında galibiyeti hak eden, galibiyeti elde eden, onurunu korumak adına hayatını ortaya koyan milletimin önünde saygıyla eğiliyorum. Bu milletin bir ferdi olmanın gururunu yaşıyorum.
Millet yolunu bulmuştur, inşallah bu yolda azimle, vakarla, cesurca yürüyecektir.
Milletimin yürüyüşü kutlu olsun.
Allah yar ve yardımcımız olsun. Amin.