1
Her ne kadar Eşari anlayışa yaklaşarak tenzil-tebcil-tazim çerçevesinde Allah’a kötülük isnad etmeyen İmam Maturidi’nin düşünce sisteminde dinin özü ve hatta bizatihi kendisi olarak kabul edilen ‘uluhiyet’ anlayışına göre; ‘istisnasız her şeyin yaratıcısı Allah’tır.’
Bu bağlamda her şey gibi kötülükte ta baştan beri bizatihi ve müstakilen vardır.
Hata kötülüğün varlığı Allah’ın varlığına, tekliğine ve yaratıcılığına da delil teşkil etmektedir.
Maturidi anlayışa göre hiçbir şey, başka bir şeye indirgenemez. Yani, hiçbir şekilde kötülüğün üstünü örtmek mümkün değildir.
Öyleyse ‘şer’ ayrıdır, ‘hayr’ ayrıdır. Her ne kadar iyi ve kötü kavramları şeriattan-şeriata, kültürden-kültüre farklılık gösterse de bir şey aynı anda hem iyi hem kötü olamaz.
2
Olsa olsa;
İnsanoğlu kötülüğe düçar olduğunda, Necip Fazıl Kısakürek’in deyişiyle ‘burnu yokluğa değdiğinde’, kötülüğün çıktılarıyla yüzleştiğinde içinde bulunduğu durumdan kurtulmak adına özel bir gayret göstererek hayra yönelebilir.
Bu anlamda denilebilir ki, hayra yürümenin müsebbibi şerdir.
Veya, iyilik hali üzreyken tedbiri elden bırakıp özensiz, dikkatsiz davranırsak kötülüğü çağırmış oluruz.
Zaten imtihan olmanın gereği de bu değil mi?
Açık veya gizli şer-hayr, iyi-kötü, yanlış-doğru, güzel-çirkin vs. ortalıkta var olacak ki bunlar hakkındaki tercihlerimiz bizi kurtuluşa veya felakete götürsün.
3
Kim ne derse desin;
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçim sonuçları bizim için şerdir.
Bir şeyin kötü olarak vasıflandırılması için işin içinde CHP’nin olması yeterlidir.
‘Her şerde bir iyilik vardır’ diye kendimizi kandırmayalım. O belli değil, öyle otomatik işleyen bir sistem yok ortada.
Öyleyse yapılması gereken;
Biz ne yaptık ve/veya yapmadık ta bu şerre düştük diye düşünmektir.
En kısa zamanda iyiliğin yeniden bu şehre hakim olabilmesi için; her birimiz birer iyilik erleri olarak gayret gösterir, iyilik üzere yaşayan topluluklar haline gelmeye çalışırsak amenna…
Topluca murat edilen menzile varırsak;
O zaman şer bizim hayra gitmemize vesile olmuştur deriz…