Çok şaşırmadım…
Dinlemedim de…
Ama ne söylediğini/söyleyebileceğini üç aşağı beş yukarı aynısıyla tahmin edebiliyorum.
İstanbul seçimleri öncesinde ve sonrasında söylemek istediğim tam da bu!
İşte bu CHP zihniyeti;
İlerici (!), aydın (!), medeni (!)…
Onların gözünde medeniyet eşittir Batı’dır.
Dolayısıyla ilerici olmak Batıcı olmak demektir, aydın vasfını kazanmak için ise geleneğe ait ne varsa inkar ve reddedip yabancı bir yaşam biçimini savunuyor olmak gerekir.
Anlaşılmıştır herhalde; CHP Grup Başkan Vekili’nin 15 Temmuz’un seneyi devriyesi nedeniyle Meclis’te yaptığı konuşmadan bahsediyorum.
Kısaca ve doğrusu: CHP zihniyeti içinde, bünyesinde, söyleminde din-iman kırıntısı dahi bulunan her şeye karşıdır, düşmandır.
Bakmayın siz günlük çıkarlar ve kazanımlar için, kimi CHP’liyim diyenlerin farklı maskeler taktıklarına.
Aslında bunlar kelimenin tam anlamıyla gericidirler.
Dün solculuk adına dışa bakan yüzleriyle Lenin, Stalin, Mao fetişistleriydiler, içe bakan yüzleriyle ise Atatürk fetişistliğinden başka bildikleri ve tutunacak dalları yoktur.
Bu, ideolojik aidiyetin dahi en alt seviyesidir.
O zaman büyük soru şudur:
Nasıl oluyor da, 20-30 yılda bir olsa da CHP zihniyeti halktan destek alarak yerel yönetimlerde veya merkezi idarede iktidar olabiliyor.
Ne yazık ki bunun cevabı pek iç açıcı değil.
Sebepleri ayrıca uzun uzun araştırmaya ve tartışmaya açık oladursun;
Bizim yakın tarihle aramızda devamlılık yok. Sanki her darbeyle birlikte tarih buzdolabına giriyor ve sonra yeniden sıfırdan başlıyor.
Yani yeni nesiller CHP zulmünü unutuyor.
(Not: Nilüfer Göle’ye selam olsun)