1
Ölüm bile ölümün gerekçesi olamaz.
Gerekçe derken;
Makul ve meşru bir ‘gerekçe’den söz ediyoruz.
Bir kez izanı, insafı, insanlığı bir tarafa bırakmışsan,
Yakıp-yıkmaya, vurup-kırmaya, yağma ve talana, zulme ve zalimliğe, vahşete ve caniliğe;
Hatta öldürmeye bile bir gerekçe bulursun.
İnsanlıktan uzaklaşmışsan, insanlardan uzaklaşır ve insanı yok etmekte tereddüt etmezsin.
İnsan olmadan önce;
Dini, mezhebi, ırki, kültürel, coğrafi, tarihi aidiyetini öne çıkarırsan;
Varacağın sonuç bellidir.
Kendi ulaşamadığın ‘değer’i yok edersin.
İnsan olmayan/olamayan insanın kıymetini bilmez.
2
Onlarca insanın hayatını kaybettiği olaylar bağlamında söylenecek bütün sözleri özetledi İçişleri Bakanı Efkan Ala: “Hiçbir şey ölümün gerekçesi olamaz.”
IŞİD, Kobani, PYD, Kürt kantonları, koridor statü, Irak, Suriye, Koalisyon Güçleri, NATO, Birleşmiş Milletler, ABD, İngiltere, Almanya v.s.
Hiç biri ama hiç biri Kürt siyasetçilerinin ve PKK’nın Türkiye sokaklarında yaktığı ateşe gerekçe gösterilemez.
Yakılan bu ateş önce Kürtleri yakmıştır, sonra Türkiye’nin tamamını.
Yakılan bu ateş, önce çözüm sürecine yöneliktir, sonra diğer reform taleplerine.
Yakılan bu ateş, önce onlarca kişinin bedenini sonra 77 milyon Türkiyelinin ciğerini dağlamıştır.
Yakılan bu ateş, bölgede savaşın hız kesmeden devamını temine yönelik bir işaret fişeği mesabesindedir.
3
İnsan bu kadar aptal olabilir mi?
Bir türlü savaşın bitmediği bu bölgenin iki temel özelliği var, bu görülemez mi?
Bir: Hala dünya petrol rezervinin %60-70’i bu bölgede... Bütün o adı sanı büyük devletler bu petrolü en ucuz bir şekilde elde etmenin peşinde. Bunun için bölgenin istikrarsızlaştırıldığını göremiyor muyuz?
Eğer bu bölgede petrol olmasaydı, büyük ihtimalle ne Amerika ne Avrupa bu bölgeyi haritada bile zor buluyor olacaklardı.
İki: Ortadoğu Müslümanların yaşadığı bir coğrafya.
(Yeri geldiğinde farklı olgular için kullanılan bir sözü biz de burada kullanalım.)
Batı’nın; Hıristiyan ve Yahudi dünyanın gözünde en iyi Müslüman, ölü Müslümandır.
Ne yazık ki Batı; ekonomik, askeri ve teknik gücüne paralel olarak toplumları etkileme ve güdümleme imkanları sayesinde Müslümanları parçalayarak, birbirlerini öldürme işini onlara taşere etmiş bulunmaktadır.
Görünen odur ki Batı’nın İslam düşmanlığı bitmeyecektir.
Bu açmazdan, bu ölüm kurgusundan kurtulmanın yolu bölge halklarının kendi kaderlerini oynarlarken başkalarının kuklası olmamayı becermekten geçmektedir.
Aksi halde “ölüm” hep bizimle olacaktır.
4
Gülay Göktürk’ten bir alıntıyla bitirelim.
Göktürk, başta Selahattin Demirtaş olmak üzere Kürt siyasetçilere ve yöneticilere seslenerek diyor ki
“Amacınız Kobani’de yaşadığınız başarısızlığı örtbas edip faturayı Türkiye’ye kesmek miydi, Öcalan’ı tasfiye edip çözüm sürecini bitirmek miydi, Gezicilerle el ele verip Ak Parti’yi düşürmek miydi, yoksa hepsi birden miydi?”
Bir cümle ilave edersek;
Size verilen talimat çerçevesinde amacınız Türkiye’yi bütün Müslümanların ve mazlumların sığınağı ve koruyucusu olmaktan uzaklaştırmak mıydı?