Özellikle Batı basınında çokça yorumlandı. Biz de üzerine çok konuştuk.
'Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'ne "Diyalog Ortağı" statüsüyle özel konuk olarak katıldı Erdoğan.
Erdoğan diplomasisi diye bi'şey var...
Tüm dünya dikkatle takip diyor, takdir ediyor, bir sonraki hamlesini de merak ediyor.
Tahıl krizinden, Rusya Ukrayna savaşına, arabuluculuk rolünden NATO zirvesine aylardır dünyanın gözü kulağı Türkiye'de
Diplomasinin kalbi Türkiye'de atıyor.
'Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nden sonra rota BM toplantısı. Bir Doğu, bir Batı...
Çok geniş bir eksende aktif dış politika.
Her neyse, bütün bunları zaten biliyorsunuz. Görmek istemeyenlere bin defa anlatsak da faydası yok.
Gelelim fotoğrafa...
Erdoğan'ın yanında Aliyev, karşısında uzunca bir koltuğa yan yana oturan Putin, Reisi, Lukaşenko ve Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman.
Çok samimi bir sohbet ortamı olduğu belli. Erdoğan bir eli havada bi'şeyler anlatıyor, diğer liderler tebessüm ederek dinliyor.
Tamam, her normal insan gibi, "ülkemizin cumhurbaşkanıdır" dedik, onur duyduk, o kareyi beğendik.
Lakin bir kesim muhalif beğenmedi. 'Her türlü karşı konumlanma' şartlı refleksini geliştirdikleri için gayet doğal.
"Dış politikayı 180 derece değiştireceğiz" diyen Kılıçdaroğlu da beğenmemiştir. (Tekli koltukta değil karşısındaki uzun koltukta sıralı oturup dinlemesini bileceksin!)
Nevşin beğenmemiş mesela. (Aslı da beğenmemiş. Ama nedenini açıklamamış.)
"Tam olarak neyiyle gurur duyacağımızı anlamadım. Cb diktatörlerle iyi anlaşıyor diye mi gurur duyalım. Öyle bir fotoğraf ki bir rahmetli İdi Amin eksik. Liderimiz ortamını bulmuş, diktatörlerle şakalar komiklikler" diyor Nevşin.
Tabii ya. Demokrat Biden'la, Macron'la falan şakalar makalar yapsaydı iyiydi. Onlardan demokrasi talep etseydi. Onlara; "Emperyalizme karşı birlikte mücadele edelim" deseydi, değil mi?
"Çin, Rusya, Şanghay ile ne işimiz olur" diyor. Güya bunlar da antiemperyalist solcular?!
Ne diyelim aidiyet meselesi. Üzülün, mutsuz olun, kudurun, ne yaparsanız yapın...
Ama bilin ki dünyanın gördüğü o fotoğraf, liderliğin fotoğrafıdır.
BAY KEMAL'E HAKSIZLIK ETMEYİN!
Kağıthane'ye Kağıttepe demiş,
'Körfez' diyeceğine "İzmirliler Haliç'te yüzecek" demiş,
"Mersin, Güneydoğu'nun incisidir" demiş,
"Trakya'nın en güzel illerinden ilçelerini barındıran ilçelerini ve illerini Trakya'da ilçeleri..," falan filan demiş,
"Çorum ülkesi" demiş,
"Fındığın yüzde 42'sini tek başına Şanlıurfa üretir" demiş,
"Kapalı Maraş" sorulunca, aklına "dondurma" gelmiş!..
Efendim Sakarya Meydan Muharebesi'nin Sakarya'da olduğunu sanıyormuş.
Ne var ki bunda, buna mı takıldınız?!
Asıl haber değeri olan şey şudur.
Bay Kemal'in sözü biter bitmez salonda alkış tufanı kopuyor?
Nerde?..
Sakarya'da!..