Bu sefer toplu saçmaladı. O kadar çok martavalı bir araya getirdi ki, her cümlesinden bir yazı çıkar…
Biz sadece birkaç cümlesini aktaralım, altına da soru ve yorumları koyalım…
Kılıçdaroğlu;
-“ 49,5 olan oylarını 42,5’a düşürdük. Bu çok önemli bir başarıdır… Güçlü ve aydınlık bir Türkiye’nin kapısını araladılar…”
Evet, 7 Haziran’da da 40,5’a düşmüştü, ama 1 Kasım’da yine 49,5’a çıktı…
Bu durumda, 7 Haziran’da da “Güçlü ve aydınlık bir Türkiye’nin kapısı aralanmıştı!..” Peki neden birkaç ay içerisinde 49,5 ile “aydınlık Türkiye kapısı” kapandı?!.. Eğer siz düşürüp siz yükseltiyorsanız neden AK Parti’nin oylarını tekrar yükseltip Türkiye’nin kapısını aydınlığa kapattınız?!.. Yok eğer siz sadece düşürebiliyorsanız geçmiş olsun. Demek ki her an “kendiliğinden” yükselebilir! (Bu arada sizin oylar da düştü. Bilerek mi düşürüyorsunuz, taktik mi bu Kemal abi?!)
-“Dünün tek adamı bugünün artık topal ördeğidir. Her istediğini yapamayacak. Parlamentonun itibarını biz koruyacağız. Bir şeyi daha gerçekleştirdik. Eskiden iktidarın istediği iki partili bir parlamentoydu. Şimdi bütün renkleri parlamentoya taşımayı başardık.”
Hani bu sistem, ‘tek adam’ rejimiydi?.. Daha önce tek adamdı da bugün nasıl tek adamlık bitti?.. Parlamentonun itibarı mı?.. Hani bu sistemde parlamento feshedilmişti?.. Bir de “Bütün renkleri parlamentoya taşımayı başardık” diyorsunuz. Peki tek adamlığı bitiren, parlamentoyu bu kadar renklendiren bu sistem gelmesin diye neden o kadar yırtındınız? Numara mı yaptınız?..
-“Bu seçimin tek kaybedeni vardır, AK Parti’dir!”
Tek kaybeden AK Parti olduğuna göre, hepiniz kazandınız!..
Tamam da, madem kazandınız, neden tek kaybeden partinin tek kaybeden başkanı Erdoğan önümüzdeki günlerde kabineyi kurup ülkeyi yönetecek?!.. Bu kaybetmekse demek ki hep siz kazanmıştınız. Madem hep siz kazanıyorsunuz neden 16 yıldır ülkeyi hep AK Parti yönetiyor?.. Siz manyak mısınız?!..
-“Soru: Erdoğan’ı tebrik ettiniz mi?.. Cevap; Bir diktatörün nesini tebrik edeceğim, nesini kutlayacağım?..”
Yahu bir de ‘Dünün tek adamıydı, artık her istediğini yapamayacak” diyorsun. Nasıl diktatör lan bu?!..
-“Partide ne olacağına ne biteceğine partiler karar verir. Koltuk sevdası olanların bu partide yeri yoktur…”
İyi güzel de, “Yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş, çıkmış da yenmiş, yenmiş de yenmiş…” durumu varsa ve hâlâ koltuğu yapışıksan, bu ‘koltuk sevdası’ olmuyor mu?
Ben değil, Muharrem öyle diyor!..
Tabii ki onun sadece 1 tanecik ‘Yenmiş de yenmiş’ tecrübesi var ama, adam Kuantumcu!
Tatanka da biliyor,
Abdestsiz sokağa çıkmıyor,
Laiklik elden gidiyeah,
Ayrıca Amerikalılar onu ariyeah…
Bana bak Kemal.., Muharrem’e dikkat et!..
Yoksa parti elden gidiyeah!..