CHP şirazeden çıkalı çok oldu. Partinin şakulü kayıyor diyorduk. Kayacağı kadar kaydı, ve artık şakul dik gösteriyor. Lakin CHP tepetaklak duruyor!..
Pandemiden büyük kriz çıkacak diye çok beklediler… Şöyle ABD’de, İngiltere’de, İtalya’da, Fransa’da, Hollanda’da ya da Almanya’daki gibi çok büyük can kayıpları yaşansaydı, Türkiye’de sağlık sistemi çökseydi, üzerinde tepinecek çok malzeme olacaktı. Ama hayal kırıklığına uğradılar…
Uzunca bir müddet erken seçim diye tutturdular. Bunun mümkün ve makul olmadığını bile bile yaptılar üstelik. Hani sırf “bak biz istiyoruz onlar kaçıyor” demek için. Kimseye yutturamadılar, vazgeçtiler…
“Güçlendirilmiş parlamenter sistem” diye bir şey uydurdular. Hiç kimse ne olduğunu bilmiyor. Üstelik ellerinde bir çalışma da yok. “Üretim” yok, “salla gitsin” siyaseti…
İttifakta yaşanan krizlerle boğuşuyorlar. Kendini milliyetçi olarak tarif eden parti ile, “öz yönetim” teranesiyle ülkeyi bölmeye çalışan partiyi aynı potada tutmaya çalışıyor CHP…
Daha büyük bir tehdit var üstelik. CHP’nin kendi içindeki bölünmeler. Kılıçdaroğlu’na ‘yeter artık’ deyip isyan eden CHP’li vekiller.
İşte bu yüzden en iyi yaptıkları şeyle devam etmek zorundalar.
Tehdit, darbe iması, hakaret, kavga…
Ve bunları sistematik bir şekilde devam ettiriyorlar…
Seçim meşru değil.., sözde cumhurbaşkanı.., ‘bir şekilde?!’ sistem değişecek.., saray rejimi yıkılacak.., gün gelir çarklar döner(?!).., AKP’ye oy verirseniz iki elim yakanızda olur.., AKP’ye oy veren öğretmene, öğretmen demem.., devletin memurları militandır.., ilâ ahiri…
Hasılıkelam üretilen bir siyaset yok. Tehdit ve kavga var…
Dün Kılıçdaroğlu, “Milleti, sorunlar karşısında çözüm üretemeyen Erdoğan’dan kurtaracağız” dedi…
Girdiği her seçimi kazanan, ‘milletin’ oy verdiği Erdoğan’dan ‘milleti’ kurtaracakmış?!..
Millete rağmen!..
Hangi milletmiş bu kurtaracağı?!..
Yazmıştık. Tam yeri geldi hatırlatalım.
Geçen hafta partililerle konuşurken; “Namussuz siyasete evet diyeceksiniz” demişti Kılıçdaroğlu…
Daha önce de namussuz siyasetten söz etmişti;
“Namussuz siyasetimiz eksik”, “Türkiye’de namussuz siyaset eksik, bunu yapacağız…”, “Namussuz siyaseti getirelim”, “Göreviniz namuslu insanlara ve namussuz siyasete sahip çıkmaktır. Ben bunu istiyorum sizden” demişti…
İşte Kılıçdaroğlu’nun tutarlı ve başarılı olduğu tek mevzu budur!..
Namussuz siyaset!..