Bize oy verin, sistemi değiştireceğiz" diyorlar. Muhalefetin seçim vaadi bu...
"Parlamenter sisteme geri döneceğiz" dediğin zaman kulağa iyi gelmiyor. "Eski halimize geri döneceğiz" gibi bi'şey. Biraz boyayıp yaldızlayarak "güçlendirilmiş parlamenter sistem" diyorlar. Hani daha yenilir yutulur diye herhalde!..
Hoş ortada bi'şey yok, kendileri de dahil kimse bilmiyor nasıl güçlendireceklerini. Ama yeni bi'şey söylemiş oluyorlar. Seçime daha çok var. Belli ki kervanı yolda düzecekler.., ya da güçlendirecekler!..
Nasıl olacak peki?
Diyelim ki CHP, İP, HDP ortak bir aday belirledi. Bu aday önce "başkan" seçilecek. Yani kendi ifadelerine göre "tek adam rejiminin, biricik başkanı" olacak.
Tek adam koltuğa oturacak. Ne kadar oturacak, kaç gün, hafta, ay bekleyecek orasını bilmiyoruz. Sonra zamanı gelecek ve diyecek ki; "Bu kadar yeter, şimdi güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş yapıyoruz."
Başkan, sistem değişikliği teklifini Meclis'e getirecek. Tabii mevcut sisteme göre oylanacak. Referandum için en az 360 vekilin evet demesi gerekecek. Sistem değişecek, başkan istifa edecek. Sonra başbakan seçilecek. Koalisyonlar kurulacak vesaire...
Neticede güçlü bir tümevarım ile şu gerçek kabak gibi karşımızda duruyor.
Muhalefetin bu vaadini gerçekleştirmesi için hem adayının başkanı seçilmesi, hem de Meclis çoğunluğunu elde etmesi gerekecek!..
Tabii en başta seçilen başkan yan çizmeyecek!..
Koltuk hoşuna gider de, "ben buradayım" derse, bütün plan suya düşecek!
Hasılıkelam seçilen başkan hülleci başkan olacak. Sistemi değiştirip istifa edecek. Asıl aday başbakan adayı olacak?!..
Seçim kampanyasında "beni seçin, ama söz.., kalıcı değilim, sistemi değiştirip gideceğim" diyecek...
Millet de geçici adaya oy verecek. Sandığa gidip sistemi değiştiren millet bir daha sandığa gidip bir de başbakan seçecek!.. Peki yeni başbakan hangi partiden olacak?
Millet ittifakının adayı başbakan seçilirse ne âlâ. Seçilmezse işte o zaman...?! (O fıkranın sonu gibi olacak!..)
İşte bu yüzden Kılıçdaroğlu: "Millet İttifakı'nın adayı, nefsini terbiye etmiş biri olmak zorunda" diyor...
Öyle olmalı ki, başkan olacak, ama koltuğu sevmeyecek. Referanduma gidip sitemi değiştirecek. İstifa edecek. Başka bir aday başbakan seçilecek. Güçlendirilmiş parlamenter sistemde güçlendirilmiş koalisyonlarla geleceğe ümitle bakılacak...
Nasrettin Hoca'nın hikayesi gibi. Koyun sürüsü çalılardan geçecek, çalılara takılan yünler toplanacak, eğirilecek, dokunacak, pazarda satılacak..vs,
Ve bütün bunları millete yutturacak, öyle mi?
"Hülleci aday" ile "asıl aday" kim olacak, onu da söyleyin bari, neşemiz artsın!..