AK Parti 27 Ağustos tarihli olağanüstü kongresinde yeni genel başkanını ve Başbakanı seçiyor. Bu yazıyı yazarken kongre devam ediyor olsa da, kongrede kilit kavramın ahitleşme olduğunu söyleyebiliriz. Sayın Davutoğlu'nun kongreyi tanımlarken kullandığı 'vefa ve ahitleşme' kavramları Türkiye'yi 2023'e taşıyabilecek uyumlu bir siyasi geleceği mayaladı kongre salonunda. Siyasetin kalbinin attığı salonda önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, akabinde Başbakan Davutoğlu konuştu. Her iki konuşma birbirini teyit eder nitelikteydi. Tarihi referanslar, gelecek hedefleri ortaktı ve iki isim de aynı dili konuşuyordu. Bu yönüyle kongre 'Erdoğan sonrası AK parti' endişelerine de erkenden verilmiş bir cevaptı. Öte yandan bu bütünleşme AK Parti'nin bir 'dava' partisi olduğunu tescilledi. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan 'davanın baki, isimlerin fani' olduğunu vurguladığı konuşmasında kongreye de rengini veren misyon ve öze sadakat fikrini ön plana çıkardı. Davanın tarihsel derinliği, Hz. Adem'e kadar inen ve bir kar topu gibi büyüyen medeniyet birikiminin tümünü kapsar nitelikte tanımlandı. Kongrede davanın devamlılığı vurgusu yapılarak, değişenin isimler olduğunun altı ısrarla çizildi.
Bu kongre hem AK Parti'nin, hem Yeni Türkiye'nin kurumsallaşması adına bir miladı temsil ediyor. Kuşkusuz bu kurumsallaşmanın nasıl gerçekleşeceğini zaman gösterecek. Şekli, üslubu, her iki makamın yeni şekillenen fonksiyonlarına uygun biçimde şekillenecek. Fakat kongre atmosferinin söylediği temel şey, 12 yıllık büyük işbirliğinin devam edeceği ve ortak hedeflerin büyük bir sürat içinde hayata geçirileceği şeklinde...
Ahitleşme bu 'dava'nın temel dinamikleri açısından önemli bir kavram olması itibarıyla bundan sonraki her krizde 'verilmiş bir söz' olarak hatırlanacak bir kayıttır aynı zamanda. Ve öte yandan 'dava' ruhunu diri tutacak bir sözleşmedir.
27 Ağustos 2014, tarihe Yeni Türkiye'nin doğum tarihi olarak geçecek gibi görünüyor. Nitekim bu Sayın Erdoğan'ın konuşmasında da geçen bir ifade.
Bu kongrede AK Parti’nin kendini yeniden inşa ettiği söylenebilir. Yeni bir Cumhurbaşkanı ve yeni bir Başbakan belirgin bir tazelenmeyi de beraberinde getirecek görünüyor. Türkiye ciddi bir restorasyon dönemine giriyor, AK Parti Türkiye'ye asıl kalıcı katkısını bu dönemde yapacak. Umarız bu katkı 'dava'nın ilkesel prensiplerine en yakın şekilde ve en az kayıpla verilir.
Türkiye için hayırlı olsun!