Daha maçın başında kullanılan kornerde konsantrasyon eksikliği yaşayıp, arkada 2 arkadaşı ile bomboş kalan Rhodolfo’nun attığı gol, uyandırmadı Trabzonspor’u, sonrasında hakemin kolay çaldığı penaltı da. Hâlbuki 2 farkı bulan Beşiktaş da oyun disiplinini bir türlü sağlayamamıştı. Yine de maçı ilk yarıda bitirecek fırsatı yakaladı. Onazi görev tanımına ihanet eden yerde topu kaptırdı, bu kez Aboubakar ‘pas takımı Beşiktaş’ tanımına ihanet edip Quaresma’ya çıkarmak yerine farkı 3’e taşıyacak fırsatı harcadı.
Trabzon’a direnç ancak o zaman geldi. Takımın son haftalardaki tek isyankârı Yusuf Erdoğan devreye girdi, rehavetteki Beşiktaş’a ağır ceza kesti. Ve böylece maça ortak oldu. Oyuncular güven kazandı, pas yapmaya başladı. İkinci yarıda beraberlik fırsatını da yakaladı, önce hakem engel oldu. Beşiktaş’a verdiğinin aksine, Atiba’nın N’Doye’ye yaptığı çekmeye seyirci kalması şaşırtıcı idi! Quaresma ile tek kanadı çalışan Beşiktaş’ı rahat durduran Bordo-Mavililer, daha iştahlı-coşkulu ve çok koşmaya başladı, Bero ve Mehmet orjinli, Yusuf’un enerjisi ile destekli ataklarla maça gerçek ‘derbi’ havası geldi. Ama sadece havada kaldı. Buna engel olanlar şunlar:
İki takımı ateşleyen 2 isim vardı, Yusuf ve Quaresma. Maça heyecan katan bu ikiliyi hakem bozdu. Penaltı pozisyonlarındaki adaletsizliğini geçelim, Mete Kalkavan’ın Quaresma’nın Yusuf’a yaptığı katliamı sarı ile ödüllendirmesi, futbola ihanetti. O Yusuf’un ağlayarak çıkması, iki takımda sadece 1 kanat oyuncusu bıraktı; Quaresma. Gerisi hep çakmaydı… Sonra iki takımın santrforlarını toplasan 1 kalite çıkmadı. Aboubakar ile N’Doye yerine farklı isimler olsa 2-3 gol daha eklenebilirdi skora... Trabzonspor’da Onazi, Beşiktaş’ta Oğuzhan’ın etkisizliği bir de. Özellikle Onazi’nin pas hataları endişe vericiydi.
Belli ki Napoli maçı sonrasında yaşanan mental yorgunluğun etkisindeki Siyah-Beyazlılar’ın son bölümdeki yapay baskısına karşı Trabzonspor hücuma hızlı çıkabilse 1 puan için umudunu artırabilirdi ama bunu yapacak kaliteli ayaklar yoktu. Çok istemek yetmedi. Ama bu istek- isyan bile, yenilmesine rağmen kötü dönemdeki Trabzon camiası için umut vericiydi.