Aylarca sağbek arayıp alamadığından belki de.. 4’lü defansın o bölgesinde görev yapan Zeki Yavru’yu kulübeye çekip 3’lü defans sahaya sürdü Ersun Yanal. İlerideki Suk ile bu grup arasına ise 6 kişi yerleştirdi. Ama ilk yarı boyunca defansta 6-7 kişi çakılı oynamak zorunda kaldı! Osmanlıspor’un ilerideki 4 siyahi oyuncusu o kadar hareketli ve o kadar güçlü ki, ikişer kişi ile durdurmaya çalıştı Trabzonspor.. Zorlandı!
Tarihte kalan “Defans oynatıyor” yakıştırmasının çok uzağında artık Mustafa Akçay’lı sistem. Tersine; hücum zenginliği üst düzey Osmanlıspor’un ama defansta kademe hatası sıkça yapılıyor. Cılız Trabzonspor atakları bazen bu nedenle etkili hale bile geldi ama büyük bir sorun var; son vuruş yetersizliği. Jun Suk ileride ne top tutabiliyor ne boş koşu yapıyor, şaşkın henüz. Hadi Cardazo yaşlı, ama Yatabare bile aranıyor!
Kalabalık fakat rakibe göre güçsüz, dirençsiz ve asıl sorun hareketsiz orta sahası için, - önemle altını çiziyorum- iki pas üst üste yapamaması büyük handikap. Bu atmosferde milli Okay’ın amatörlerin yapmayacağı çalım denemesine Ndiaye’nin kestiği ceza baştan aşağı derslik. Oyuncunun nerede çalım deneyeceği, rakibin metrelerce top sürerken rahatsız edilmemesi, Uğur’un eski takım arkadaşına refakati.. Veya ikinci golde ‘abi!’ Durica’nın ofsaytı bozan uykusu vs. Çalışılacak o kadar çok ders var ki Trabzonspor adına!
İkinci yarıda hücumu ikilemesi, orta sahada yaptığı değişiklikler işe yaramadı zira topu ileriye taşıyacak ne dripling yeteneği olan bir oyuncu, ne da rakibin gardını düşürecek pas trafiği vardı. Tek denediği uzun toplardı, yetmedi. Artık tek şansı kalmıştı, uzun toplar, onda da etkisiz kaldı.
“Yeni bir takım Trabzonspor, Avrupa maçları nedeniyle hazır bir Osmanlıspor” mazereti başı kuma gömmekle eşdeğer olur. Kalede Onur ile hem defans ve hem de ileride Mustafa Yumlu’yu çık, gerisine ek ders çalıştırmak gerekecek!