Ersun Yanal, Bero’yu 11’de başlatarak oyun planını net ortaya koydu: Risksiz, net – kısa paslar ve vazgeçilmez disiplin. Trabzonspor, orta alanda çok koşarak ilk çeyrekte verilen talimatı mükemmel uyguladı, Fenerbahçe’den daha etkili oldu.
Bu bölümde Burak Yılmaz’la bulduğu erken gol büyük bir avantajdı. Ama, başka hamleler yapabilecekken değerlendiremedi. Daha çok adamla hücum yapmaya hazırlanan sarı-lacivertliler, Burak’ın sakatlanıp çıkmasıyla bu planını daha güvenle yapmaya başladı, dakikalar geçtikçe şiddetini artırdı. Zaten set oyunu oynayan Trabzonspor, rakip üzerine geldikçe oyunu geride kabullenmek zorunda kaldı. Tek paslarla kendi yarı alanından çıkıp rakip kaleye gitmek zaten zordu. Ama Yanal, Burak Yılmaz çıkarken kısmen hız katacak Rodallega’nın yerine N’Doye’yi sahaya sürdü. Senegalli’nin topu ayağında tutma ustalığına güvendi ama zaten o işi yapanlar vardı, hareket lazımdı. Oyunun savunma yönünü iyi yaptı. ‘Hamleler ikinci yarıda gelir’ derken, ilk yarının son dakikasında bu bölgedeki tek hatasını yaptı, bedeli ağır oldu.
Sadece 1 dakika önce bitse iki takımın soyunma odasında tam tersi tablo olacaktı. Trabzonspor ikinci yarıya moralsiz başladı ama oyun planında hiç değişiklik yapmadı. Rakibin oyunun bozmak ilk hedefti, top kapıp hücuma başlayacaktı. Fenerbahçe ise 1-1’in getirdiği coşkuyu abarttı, özellikle merkezde topla amatörce-fazla oynama başladı. 5 dakika arayla 2 pozisyon böyle geldi:
İlkinde; Fenerbahçe’nin kaybettiği topta N’Doye, birebir başlayıp 3 rakip arasında kaybettiği gol pozisyonu yaşandı. Herkes zaten top N’Doye’nin ayağına geldiğinde ‘Ah Burak’ diyordu!
İkincisinde yine Fenerbahçelilerden topu çaldı bordo-mavililer, bu kez Olcay uzaktan çok sert vurdu. Volkan, ıslıklanmasına ve kendisini kulübeye gönderecek olan hamlesini yaptı!
Trabzonspor öne geçtikten sonra Ersun Yanal ile Aykut Kocaman’ın hamle şanslarına baktık, Yanal’ın işi zordu. O, aklı İngiltere’de olan Onazi’yi oyuna aldı, Kocaman Giuliano ve Soldado’yu. Ama sonucu bu uçurum, değil yine bireysel hata belirledi. Adı ve heyecanı ‘derbi’, kalitesi ise -hadi mazereti sıcak hava ve daha kinci hafta diyelim- vasat maçta 3 puan, bu futbol ve basit hatalarıyla açıkçası iki takıma da yakışmazdı. Hem de çılgınca transferler yaparken!