Ev sahibi Beşiktaş 34 yıldır kupada Fenerbahçe'ye karşı yenilgi yüzü görmemişti. Ve Fenerbahçe'yle finalde 3 kez karşılaşmış ve üçünü de kazanmıştı. Dün akşam da iki takımın ligdeki almış oldukları skorlara bakınca Beşiktaş, güçlü Konya'ya 5 atmış, rakibi Fenerbahçe ise ligin en alt sıralarında küme düşmeye oynayan Kayseri'den 4 yemişti.
Oyunun başından ilk 45 dakikasında iki takımın futbolundan daha çok oyunda göze batan kişi Ali Palabıyık'tı. Daha oyunun ilk dakikalarında Van Persie aynı dakikalar içerisinde arka arkaya iki kez sarı kart görecekken, Ali Palabıyık bir öğretmen gibi nasihatte bulunmakla yetindi.
Maalesef bu görüntüler ilk yarının sonuna kadar devam etmiş, Fenerbahçeli futbolcular da tıpkı Ali Palabıyık gibi futbol oynayacaklarına sahada konuşmaktan başka bir şey yapamamıştı.
Düşünün ki Avrupa Ligi'nde ve şampiyonluğa oynayan Sarı-Lacivertliler, bu dakikalar içerisinde kaleye bir tek şut atamamış, bir tek korner kullanamamış, top üstünlüğünü de yüzde 65’le Beşiktaş'a kaptırmışlardı.
Fenerbahçe'de teknik adam Advocaat, futbolcularına defansta alan savunması yaptırırken, bilhassa ikinci bölgede rakiplerini adam adam markaj yaparak durdurmak istemişti. İleri üçlüyü de rakibin birinci bölgesinde üstünlük kurmak adına, arkaya adam kaçırmaya çalıştı. Genel olarak Fenerbahçe, futbol oynamaktan çok rakibi durdurmayı hedefleyen bir felsefeyle sahaya çıkmıştı. Nitekim son 15 dakikaya kadar da başarılı oldular.
Talisca ve Oğuzhan’ın kafa vuruşları ve yine Talisca’nın şutunu Volkan kornere atmasaydı belki de ilk yarı Fenerbahçe için skor çok farklı olurdu.
Tosic’in kırmızısına gelirsek Van Persie’nin ilk yarı boyunca yapmış olduğu bilinçli agresiflikler işe yaramıştı. Persie üstüne düşen görevi yaparken, Ali Palabıyık’ın, Van Persie'nin Tosic'e bir karateci misali yapmış olduğu hareket yüzde yüz kırmızıyken, Tosic’in oyundan atılmasından 3 dakika sonra Van Persie'nin sarı kart görmesi de hem maç hem de Ali Palabıyık adına vurulan en kötü damgaydı.
İkinci yarı 10 kişi kalan rakibi karşısında Fenerbahçe oyuna ağırlığını koysa da kaleye atmış olduğu 3-4 şuttan bir tanesi gol olmuş ve 10 kişilik rakibine karşı zorlanmadan turu geçmişti.
Maçın adamı hiçbir şey yapmayıp da çok şey yapan adam Van Persie'ydi. Sarı görmeliydi görmedi, kırmızıyla atılmalıydı atılmadı, rakibini attırıp 10 kişi bıraktı, ofsayt mı değil mi belli olmayan pozisyonda golünü attı ve Ali Palabıyık'tan sonra maça damgasını vuran adam oldu.
35 yıl sonra turu geçen Fenerbahçe, hayat buldu. Ancak yine de bıyığı olmayan Palabıyık'a teşekkür etmeli.