Evet, rahmetli görmüş ve söylemişti. Hem de bundan 60 küsur yıl önce. Çok ilginç ki, bugün de benzerini yaşıyoruz. Aynı zihniyet, aynı kafa, aynı planlar ve benzer olaylar var Türkiye'nin gündeminde.
1950'lilerden bu yana hiçbir şey değişmemiş gibi!
Kendi sesinden dinledim. Bakın ne diyor rahmetli Başbakan Adnan Menderes:
"Her an, her saat başında yalan haberler, birtakım korkunç şayialar çıkarılıyor."
Farklı mı bugün? Değil elbette. "128 milyar dolar nerede?" kampanyasında da soru sorulmuyor aslında. Gerçekler, yalanlarla çarpıtılıyor, saptırılıyor, kirletiliyor...
Menderes devam ediyor:
"Heyecan yaratmak ve bu heyecan vasatında birtakım kışkırtmalar da yaparak, hadiseler çıkarılmak istenmekte olduğunu ve bu yıkıcı faaliyetlerin belli merkezlerden idare edilmekte bulunduğunu söylemiştim."
Bugün için de geçerli bu sözler. Yaşanan onca sıkıntıya rağmen, yere göğe sığdırılamayan Gezi Olaylarına da bu gözle bakmak lazım!
Vatandaştan bir ricada bulunuyor Menderes:
"Bu şayialara, bu yalan haberlere inanılmamasını, bunları yayanların alakalılara ve vazifelilere ihbar edilmesini rica etmiştim."
Benim de dilimde tüy bitti günlerdir...
İlgililerin, resmi makamların, hatta bu yalan ve iftira furyasından zarar gören ya da görme ihtimali bulunan vatandaşların hukuki yollara başvurmaları, suç duyurusunda bulunmaları gerektiğini söylüyor ve yazıyorum.
Rahmetlinin söyledikleri son derece ilginç:
"Kandırılması en kolay olan zümreler seçilmek suretiyle, bunların üzerinde daima yıkıcı faaliyetler ve propagandalar teksif edilir. Bunlar küçük bir zümre bile olsalar, 30 milyonluk Türkiye'nin hacmine ve ebadına nispetle bir zerre dahi teşkil etmeseler de teşkilatlı ve vurucu bir kuvvetmiş gibi ele alınarak, bir milletin kaderi üzerinde pervasızca oynanması imkânları araştırılabilmektedir."
Şimdi sormak istiyorum: Var mı dün ile bugün arasında bir fark? O günden bu yana ortaya çıkan tek fark, bu milletin şerbetlenmiş olması! O yüzden Rahmetli Menderes'in dikkati çektiği operasyonlar, eskisi kadar etkili olmuyor.
O günden bu yana değişmeyen bir şey var: O da kafalar!
Dün Menaderes'in karşısına dikilenlerle, bugün "128 milyar dolar nerede?" pankartları asanlar aynı çevreler.
Rahmetli Başbakan Adnan Menderes, kendisini idam sehpasına gönderen bu zihniyet sahipleri ile ilgili olarak bakın ne diyor:
"Çeyrek asrın içerisinde vatandaşların ihtiyaçlarına, medeni ve ileri bir hayatın icaplarına nasıl omuz silkercesine lakayt kalındığını görüp yaşamış olan bir memlekettir Türkiye. Türkiye bugün asırlardır yapılamayanların 10 sene içinde nasıl yapıldığını, memleketin bir baştan bir başa her biri bir kıymet olan sayısız eserlerle nasıl donanmış olduğunu görmektedir."
Bugün de peş peşe dünya çapında eserler yapılırken, aynı karartma ve kirletme çabalarını yaşamıyor muyuz? Emekli Amiraller Bildirisi, 1960 Darbesi öncesinde ortaya konulan tahrik ve çağrılarla birebir aynı değil mi?
Ama 1960'tan bu yana köprünün altından çok sular aktı. Farkında değiller herhalde, bu Türkiye, o Türkiye değil!