Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Ak Parti Grubu'nda kürsüye çıktı. Beklenen cevapları da peş peşe sıraladı. Ancak, kumpas sahiplerinin değil, milletin beklentilerini karşılayacak şekilde!..
Önce yalnızlaştırılmaya çalışılan ve sık sık "kendinizi yalnız hissediyor musunuz?" sorularına muhatap olan Süleyman Soylu'ya destek verdi. "İçişleri Bakanımızın yanında olduk ve olacağız" dedi. Sonra da Soylu ile birlikte hedefe konulan ve kirletilmeye çalışılan Binali Yıldırım'a sahip çıktı.
Nihayet isim vermeden Arap şeyhlerinin kucağına oturup Türkiye'ye ateş açanlara gerekli göndermeyi yaptı:
-Bu tezgâhı da bozacağız. Suç çetelerinin mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz.
Zamanı geldiğinde Türkiye'ye getirileceklerini ve herkesin yaptığının hesabını vereceğini ortaya koydu.
Karşı karşıya kaldığımız tablo ortada:
Bir organize suç örgütü lideri, her gün yeni iddialarla karşımıza çıkıyor. Çoğu ipe sapa gelmez, gayri ciddi isnatlarla, başta Süleyman Soylu olmak üzere önüne gelene saldırıyor; kimden öç almak istiyorsa elindeki karaları ona bulaştırmaya çalışıyor.
Kullandığı ifadeler ise son derece çirkin. Adeta, bir meyhane köşesindeki rakı masasında arkadaşları ile muhabbet eder gibi! Bu arada, ortaya attığı iddialar da Türkiye'yi uluslararası arenada sıkıntıya sokacak ve ülke düşmanlarının amaçlarına hizmet edecek cinsten.
Başta CHP olmak üzere muhalefet de bu karalamalardan medet umar durumda. Hak, hukuk, adalet gibi kavramlar ile Türkiye'nin itibarı umurlarında bile değil. Ortaya atılan iftira ve karalamalardan siyasi rant çıkarmaya çalışan bir tutum içindeler.
Oysa, yapılması gerekenler belli: Madem elinizde birtakım bilgiler var. Gidersiniz savcılığa, belgeleri ile birlikte gerekli suç duyurusunda bulunursunuz. Ama öyle yapılmıyor. Temcit pilavı gibi aynı iddialar evirilip çevrilip tekrarlanıyor. Çünkü, mesele üzüm yemek değil, bağcı dövmek! Amaç, Türkiye'ye operasyon çekmek!
Maalesef, muhalefet de bu operasyonun siyasi ayağı gibi! Hak, hukuk, adalet gibi değerleri bir kenara atıp, onlar da saldırıyorlar. Şeref cellatlarına destek veriyorlar. Kim olduğu belli olan, itibarı tartışmalı bir ismin arkasından, onlar da atış yapıyorlar...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün bu yüzden muhalefete de sert bir dille yüklendi. Özellikle CHP'nin taciz ve tecavüzcüler ile terör ve organize suç örgütlerinin işgali altında olduğunu söyledi.
Benzer ifadeleri CHP'liler de dillendiriyorlar. Geçmişin deve dişi gibi parti yöneticileri, yıllardır "Atatürk'ün kurduğu parti işgal altında" diyorlar.
Erdoğan, dün bazı videolarla dün ve bugün kıyaslaması yaptı. Türkiye'nin nereden nereye geldiğini ortaya koymaya çalıştı. Terör, organize suç örgütleri ve uyuşturucu baronları ile verilen mücadeleyi anlattı.
Nihayetinde noktayı koydu:
"Türkiye'yi sözde babaların racon kestiği bir ülke olmaktan çıkarıp, hukukun üstün olduğu bir ülke haline getirdi."
Bir de tespitte bulundu:
"Bugün suç örgütleri üzerinden ülkeyi kıskaca almaya çalışıyorlar."
Halen anlaşılmayan bir nokta var mı?