Barış Pınarı Harekatı devam ederken, içeride de bir terör operasyonu yapıldı. Dün, HDP’nin Hakkari, Yüksekova, Nusaybin ve Erciş belediye başkanları gözaltına alındı.
HDP, terörle iç içe bir yapı. HDP’liler, terör örgütüne destek veriyor, sözcülüğünü yapıyorlar. Bu konuda kesinleşmiş pek çok yargı kararı var. HDP’ye yönelik operasyonlar da terörle mücadelenin doğal bir sonucu.
Ancak bu defa durum farklı…
Türkiye, teröre karşı sınır ötesi bir operasyon yürütüyor. Suriye’de sıkıştırılan teröristler ise Türkiye’deki yerleşim yerlerine roket ve havan mermisi yağdırıyor. Bu saldırılar sonucu, genellikle de Kürt vatandaşlarımız katlediliyor.
HDP ise, insanlık dışı bu vahşete “savaş” diyor. Gülistan Koçyiğit, “Bu açık bir savaş” naraları atıyor. Osman Baydemir, İngiltere’de BBC önünde açıklama yapıp, YPG/PKK’lılara sahip çıkıyor. Diğer HDP’lilerin tavırları da farksız.
Elbette bu bir savaş değil, terörle mücadele. Ancak, dedikleri gibi Türkiye bir savaş içindeyse eğer, onlar da “ihanet” cephesinde yer alıyorlar. Kendi ifadeleriyle, HDP’nin düşman safında olduğunu itiraf ediyorlar.
Savaşın da hukuku belli. Eğer dedikleri gibi bölgede bir savaş varsa, onlar da ortalıkta böyle ellerini kollarını sallayarak gezemezler. O yüzden HDP’li belediye başkanlarına yapılan bu operasyon son derece doğal. Hatta söylediklerine bakılırsa, kendilerinin de içeride olması gerekiyor.
Can havliyle Başkan Erdoğan, Türkiye ve Silahlı Kuvvetlerimize saldırırken, ne söylediklerinin de farkında değil bunlar!
***
Yapısı, kuruluş amacı, nerelerden talimatlar aldığı, kimlerle birlikte hareket ettiği belli. O yüzden de HDP’nin bu çırpınışlarını anlamak mümkün…
Peki CHP ne yapmak istiyor? Kime çalışıyor, neye hizmet ediyor?
CHP yetkililerinin her anlama çekilecek garip açıklamaları devam ederken, skandal bir soru önergesi çıktı ortaya. Dün telefon mesajı ile iletilen o önergeyi görünce dehşete düştüm. CHP’nin İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, operasyon öncesi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı adeta sigaya çekmek istemiş. “Sınıra ne kadar askeri araç, iş makinesi ve konteyner gönderildi” diye sormuş. Teröre karşı yürütülecek en büyük ve en kapsamlı operasyon öncesi gizlilik içeren bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasını istemiş. Mehmetçik’in sağlığı için alınan tedbirleri sorgulamış…
Bu kadar değil elbette. CHP’li vekil Sezgin Tanrıkulu, HDP’lilerle benzer tavırlar içinde.
Parti sözcüleri de Mehmetçik’in Suriye’de yürüttüğü büyük terör operasyonunu sulandırmaya çalışan açıklamalar yapıyor.
Şimdi sormak istiyorum:
CHP’nin sıkıntısı ne?
Türkiye sınırındaki terör yapılanmalarını temizlerken, CHP neden rahatsız oluyor?
“YPG bize mi saldıracak?” diyen Kılıçdaroğlu, sivillerin üzerine atılan 700 havan mermisi ve füzeyi de mi görmüyor?
Hadi YPG ile ilgili birtakım yanlış kabulleri var diyelim. CHP, hapishanelerin kapıları açılarak serbest bırakılan DEAŞ militanlarından da mı rahatsız değil?
Parti yönetiminden bu sorulara cevap gelmese bile, içine girdiği bu garip tavrın CHP’ye oy veren seçmen tarafından sorgulanması gerektiğini düşünüyorum!