Sürpriz filan değil. Bu tür durumlarda İlhan Kesici'nin adı çokça dolaşır ortalıkta. Yıllar boyunca öyle oldu. Kritik görevler için geçmişte de adı defalarca duyuldu. Ancak hiçbirinde sonuca gidilmedi.
Öncelikle hakkını teslim edelim...
İyi yetişmiş bir isimdir. Uyumludur, olumludur, kavgayı sevmez. Ayrıca klasik bir CHP'li de değildir. Kılıçdaroğlu'nun ortaya attığı "128 Milyar Dolar Nerede?" kampanyası sırasında gördük tavrını. "Madem partim böyle diyor, ben de algı operasyonunu sürdüreyim, işi karıştırayım" diyerek kervana katılmadı. "Olmaz, olamaz" anlamına gelecek bir tavır sergiledi. Neredeyse bazı çevreler tarafından linç edildi.
Kılıçdaroğlu ise halen "128 milyar" sakızını çiğneyip duruyor...
1980'li yıllardan bu yana tanırım kendisini. Muhabirlik yaptığım dönemde Tercüman Gazetesi'ne gidip gelirdi. Tercüman, o dönemde merkez sağın sesiydi. İlhan Kesici de ülkücü kesime yakın bir isim olarak bilinirdi. Zaman zaman sohbet ederdik. Daha sonra Demirel Ailesi'ne damat oldu. O dönemlerde de adı çokça köpürtüldü. Kendisini "Merkez Sağın Lideri olabilecek isim" diye lanse edenler bile çıktı.
Siyasette atıldığı dönemde hep bir yerlere layık isim olarak gösterildi. Ama hiçbir zaman o yerlerde yer alamadı.
Şimdi de Can Ataklı "Sürpriz Aday" olduğunu iddia etti.
Hiç tartışmam, birikimi ile Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu gibi isimlerden daha aşağıda değildir. İnsan olarak güvenilir bir isimdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da diğer isimler gibi düşman değildir. En azından görmedik bu yönde bir açıklamasını.
Ancak...
Millet İttifakı'nın İlhan Kesici tipinde bir aday aradığı konusunda tereddütlüyüm.
Ama sonuç olarak şunu söyleyebilirim:
CHP içinde Ekrem İmamoğlu gibi bazı isimler Cumhurbaşkanlığı Adaylığı için köpürtülüp dururken, İlhan Kesici ismi adaylığa çok daha fazla yakışır.
hhh
Ayrıca CHP içinde dirençler ve ittifak içinde görülmeyen HDP gibi etkili bir aktör de var. Nitekim, İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, üç adaydan bahsetti, Kılıçdaroğlu, Yavaş ve İmamoğlu'nun isimlerini zikretti. HDP ise dün 11 maddelik bir deklerasyon yayınladı. "Bizim Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir ittifak içinde yer alma gibi bir anlayışımız yok" derilmesine rağmen, ittifakın önüne 11 maddelik dayatma metni konuldu.
HDP, düğümün çözümü için önemli bir aktör. Millet İttifakı, HDP'nin desteğini almak zorunda. Bu desteği almanın yolu da isteklerine olumlu yaklaşmaktan geçiyor.
Bunun farkında olan HDP ise pazarlıkta el yükseltmeye çalışıyor. 11 maddelik metne bakıldığında, dünden bu güne hiçbir değişiklik olmadığı görülüyor. Satır aralarında yine terör destekçiliği ve Türkiye'nin üniter yapısına yönelik bazı talepler serpiştirilmiş.
Öyle görülüyor ki Millet İttifakı, aday tespitinde HDP'nin "olurunu" da alacak.
HDP kime "evet" diyecek?
Aday kim olursa destek verecek?
Can Ataklı'nın dediği gibi öyle el sıkışmakla olmuyor bu işler. İşin içinde kılı kırk yaran hesaplar ve kamuoyu ile paylaşılmayan gizli ajanda notları da var!