Birinci operasyonla Deniz Baykal'a kaset kumpası kuruldu. Genel Başkanlıktan istifa etmek zorunda bırakıldı. Yerine Kemal Kılıçdaroğlu getirildi. Yeni ve farklı bir CHP oluşturulmak istendi. Kılıçdaroğlu da zaten "Yeni CHP" sloganı ile ortaya çıktı.
Neydi yeni CHP'den kastedilen?
İşaret fişeği, 2008 Yılı'nda atıldı. Ekim Ayında ABD Derin Devletinin kontrolündeki Hopkins Üniversitesi'ne bağlı Silkloard Enstitüsü'nde bir rapor yayınlandı. Svante E. Cornel ve Halil Magnus Karavelli imzalı bu raporun 72. Sayfasında aynen şu ifade yer aldı:
"CHP'de istifa etmeye ikna edilecek Deniz Baykal'la, yolsuzluklar konusunda kamuoyunun dikkatini çeken Kemal Kılıçdaroğlu yer değiştirecek. CHP, Avrupa tipi bir sosyal demokrat parti olarak ortaya çıkacak."
Oysa Kılıçdaroğlu o dönemde parti içinde etkisiz elemandı. Ne CHP'yi bilirdi, ne de örgüt yapısını. Ama aynen yazıldığı gibi oldu. FETÖ'cü polisler devreye girdi. Gizli görüntüler üretildi. Hem CHP, hem de MHP'ye kumpaslar kuruldu. Deniz Baykal'la birlikte, bazı MHP'li yöneticilerin de kasetleri piyasaya sürüldü.
CHP'de istenen sonuç elde edildi. Baykal istifa ettirildi, koltuğuna Kemal Kılıçdaroğlu oturtuldu. Ama MHP'de beklenen sonuç üretilemedi.
Ve Kılıçdaroğlu kolları sıvadı...
Avrupa tipi sosyal demokrat bir parti demek yerine "Yeni CHP" ifadesini tercih etti. CHP'deki deve dişi gibi isimleri devre dışı bıraktı. Pek çok ülkeyi karıştıran ABD'li ünlü spekülatör Soros'tan para alan TESEV'i devreye soktu. (Unutmadan ekleyelim, Kılıçdaroğlu, TESEV'in kurucu üyesidir.) Onlara CHP adına iki "Arama Toplantısı" düzenletti. CHP'ye yeni bir yol arandı. Partinin hafızası silinip, yeni bir yol haritası oluşturulmak istendi. Hazırlanan raporlarda bebek katili Abdullah Öcalan'la aynı noktada buluşuldu. Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurulması bile istendi.
O dönemde yazdım ben bunları.
Ama CHP'deki direnç etkisiz kalınca Kılıçdaroğlu "Yeni CHP"yi oluşturdu. Sürekli ekip değiştirdi. Muhalif isimleri önce parti yönetimine aldı. İtibarsızlaştırdı ve gönderdi. Hepsini tasfiye edip dikensiz gül bahçesi kurdu.
Uzun süredir yazıyor ve dikkati çekiyorum. İkinci operasyon, CHP ile HDP'yi birbirine eklemleme adımıdır. Batı öyle istiyor çünkü!
İşte bunun için Zülfü Livaneli devreye girdi. Baba-oğul İnönü ile Ecevit ve Baykal için "solcu değiller" dedi. Baykal'la ilgili "Kürtleri ve Alevileri sevmezdi. Baykal gerçeği ile yüzleşilmeli" gibi garip ifadeler kullandı.
Kendisi solcu sanki!
Hadsizlik ve densizlik bu!
Baykal gerçeği Anadolu Solu'dur. Batı yanlısı olmayan, ulusal bir solculuk! Ayrıca Baykal, Kürtleri ve Alevileri değil, etnik ve mezhepçi temele dayalı siyaseti sevmezdi.
Şimdi CHP'den bu değerlerin izleri bile kazınmak isteniyor.
Başlıkta belirttiğim CHP'deki ikinci operasyonun amacı budur işte!
Livaneli'nin HDP'ye yaptığı güzellemeler boşa değil. Partiye son ve öldürücü darbe vurulmak, HDP benzeri bir yapı ortaya çıkarılmak isteniyor. Hedef, PKK'nın siyasi kolu ile CHP'yi birbirine eklemlemek. Livaneli de belki bu hengamede Cumhurbaşkanı adaylığı bekliyor olabilir!