Gizli saklı değil, açıktan yapıyor, adeta dünyaya meydan okuyor. Gırtlağına kadar suça batmış durumda. Yürüttüğü çirkin ve kirli operasyonlarla ilgili pek çok rapor, belge ve fotoğrafın yanında, kendi itirafları da var.
İnsanlığa karşı suç işliyor…
Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi’nde sanık sandalyesinde oturmasını gerektiren eylemler sergiliyor.
Amerika’nın sabıka dosyası alabildiğine kabarık. Üstelik, insanlığa karşı işlediği suçlar halen devam ediyor. Buna rağmen, oldukça pervasız. Hiç sıkılmadan sözde dünyaya nizam ve intizam vermeye çalışıyor.
***
Suriye’de, yanıbaşımızda yaptıkları ortada: DAEŞ’e karşı PKK ve YPG gibi terör örgütlerini kendisine yol arkadaşı edinmiş durumda. Biz de sürekli olarak “Terör, terörle temizlenmez” diyoruz, teröristlerle işbirliğini bırakmasını istiyoruz. ABD’nin bu arada işlediği “insanlık suçunu” ise pek dillendirmiyoruz.
Şimdi biran için gerçekleri ters-yüz edelim. Diyelim ki YPG bir terör örgütü değil. PKK ile de hiçbir ilişkisi yok. Bütün amacı, bölgeden DAEŞ’i temizleyip atmak.
Durum gerçekten böyle olsa bile, Amerika’nın sergilediği savaş ve insanlık suçunun üzerini örtmez. Washington’u temize çıkartmaz.
Çünkü, YPG denilen yapı “çocuk savaşçılarla” dolu. Bunların yaşları da 7’ye, 8’e kadar iniyor.
Çocuk savaşçı kullanmak da uluslararası alanda “insanlığa karşı işlenen suçlardan” sayılıyor. BM, savaşta çocuk kullanmayı “en temel insan hakları” ihlali olarak görüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün hazırladığı raporlarda ise, reşit olmayan çocukların cepheye sürülmesinin “savaş suçu” olduğu her fırsatta hatırlatılıyor.
Umurunda mı ABD’nin?..
Bütün dünyanın gözünün içine baka baka, çocukları savaştıran bu örgüte silah dağıtıyor!
***
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), YPG’li bu çocuk savaşçıların fotoğraflarını bile paylaştı. Destek verip, altına “savaşmaya hazırlar” diye yazdı.
Ardından, cılız da olsa tepkiler geldi. “İnsanlık ve savaş suçu işliyor” denilmese de “ABD hükümeti çocuk savaşçılara göz yumuyor” eleştirileri yükseldi.
İnanılması güç, ama Pentagon’dan aynen şu savunma geldi:
“Suriye’deki gruplara destek verme şartları arasında, savaşçıların belli yaşta olması koşulu bulunmuyor.”
Hatta daha da ileri gidildi. Pentagon yetkilisinin yaptığı açıklamada şu ifadeler bile kullanıldı:
“Elbette 18 yaşından küçük birine silah verilip savaşa gönderilmesi kabul edilecek bir durum değil. Ancak, bölgedeki durum ve kültürel yapı göz önüne alındığında çok da şaşırtıcı değil.”
Suriye’de işlenen insanlık ve savaş suçuna işte böyle bir kılıf bulundu!
***
Tabi ki özrün işlenen kabahatten büyük olduğu bu tür savunmaların hiçbir değeri yok. Çünkü, Pentogon’un yaptığı bu açıklama, işlenen suçu yok etmediği gibi, ABD’nin altına imza attığı milletlerarası anlaşmaları da ortadan kaldırmıyor...
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (1948), Cenevre Sözleşmesi (1949), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (1950), Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi (1969), BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (1989), Capetown Sözleşmesi (1997), ABD Çocuklar ve Silahlı Çatışma Kararı (2000), Paris Prensipleri (2007) ve daha pek çok milletlerarası anlaşma, ABD’nin bu eylemini “insan hakları ihlali” ve “savaş suçu” olarak görüyor.
Ayrıca, geçmişte bu konuda raporlar hazırlayıp, başkalarını suçlayan bir ülkeden bahsediyoruz! Washington, bir başkası yaptığında “olmaz, olamaz” dediklerini, hep kendisine “hak” olarak görüyor!
Hiçbir değerleri ve standartları yok bunların…
“Adalet”, “insan hakları”, “demokrasi”, “medeniyet” gibi kavramlar, sadece emperyalist emellerini gizlemek için başvurdukları birer araç. Kurallara ve değerlere göre değil, işlerine nasıl gelirse öyle hareket ediyorlar. İşlerine gelmezse, altına imza attıkları milletlerarası anlaşmaları bile rafa kaldırıyorlar. İnsanlığa karşı suç işlemekten çekinmiyorlar.
Bilmiyor muyuz, biliyoruz elbette.
Ben sadece güncellemeye, Suriye ve YPG örneğini ortaya koyarak, belgeleriyle bir defa daha hatırlatmaya çalıştım. “Adalet, adalet” diye onlardan gelecek himmete umudunu bağlayanlar görsünler istedim.